İhsan Deniz’in “ben-yaz” ekseninde kurulan “Yaz Tutulması” şiiri, ilkin, varoluşun mesele edinildiği bir şiir izlenimi veriyor. Varoluş ürpertisinin duyurulmaya çalışıldığı metin, sırasıyla, yazın gelişi, yaz yaşantısı ve gidişi şeklinde kurgulanmış. Bu kurgulama şairin zihninde, yer eden şekil kaygılarının derecesini, şair poetikasında şekle yapılan vurguyu gösterir. Şekle ait kaygıların vurgusu, sadece bu kurgudan ibaret değil. Metin dilinin çeşitli tekniklerle estetikleştirilmesi, metnin çekirdeğini besleyici imajların yaratılması şekle ait vurguyu iyice pekiştirir. Varoluş meselesinin metinde benin yaz karşıtlığı ekseninde kurgulanması, dört bölümden oluşan şiirin ikinci bölümünde yoğun bir şekilde kendini ortaya serer. Varoluş, yazın ömre ait olguların(çocukluk, gençlik, kırk üç yaş) unutturulması beklentisi içindeki algılanışıyla, kendini belirgin kılar. Hayat şairde varlığın bir ürpertisine dönüşür. Varolmak, bir hayat sahip olmak, o çıplak haliyle, metnin tüm görünüşlerini kendi üzerin eğer. Teknik olarak, metnin(ve benzeri metinlerin) estetik zeminini bu eğip bükme, bunun karşısında şairin kendini var edişi oluşturur. Bu metinlerde şairin kendini var ediş etkinliği, en büyük mesele olarak kendini metnin merkezine oturttuğu gibi, buna bağlı olarak şairin dünyayı algılayışı da bu merkezin çekimiyle, o varoluş eksenine oturur. Şair kendini var ettiği gibi dünyayı da aynı tarz da var ederi. İşte bu var oluş ve var kılış etkinliğidir metni ayakta tutan.
(Aralık dergisinin 17. sayısında (2004 haziran-temmuz-ağustos) yayımlanmıştır.