ŞİİRİN KENDİ ÖZEL GÜNDEMİ:Utku Özmakas’ın Poetika Sözlüğü

ŞİİRİN KENDİ ÖZEL GÜNDEMİ:
Utku Özmakas’ın Poetika Sözlüğü(*)

                                           “Şiirde her kuşak kendi klişesini yaratır” (U.Ö)
                                                                                                                               

‘80 Kuşağı: İkinci Yeni’nin dile ilişkin “hassasiyet”i ve “gelişkin ilgi”si; dilin bir araçtan çok, amaç olarak ele alınması; özellikle 80’li yıllarda yazılan şiirin ana gövdesi tarafından tamamen yerle bir edilmeye çalışıldı. Türk şiirinin bu dönemde hada çok yaşanan tarihi olaylara bşr yanıt olması, mutlaka öyle söyleyeceksek bir isyan olması beklenirken bunun yerine Türk şiirinde “plastik duyarlılık”ların öne çıktığı bir dönem görüldü (57). Bkz. Haydar Ergülen.

’90 Kuşağı: “Doksan Kuşağı” içerisinde sayılabilecek Ali Hikmet Eren’in, Hakan Arslanbenzer’in, Selim Temo’nun, Devrim Dirlikyapan’ın, Kuvvet Yurdakul’un, Didem Madak’ın, Tuna Kiremitçi’nin, Zafer Ekin Karabay’ın, Murat Menteş’in, Can Bahadır Yüce’nin, Tarkan Çeper’in, İdris Özyol’un, Alper Çeker’in ve Ayhan Kurt’un kuşağının içinde neler yaptıkları, antolojiye neler kattıkları, şimdilerde şiirleriyle nerede durdukları soru konusu olarak önümüzde durmaktadır (52).

2000’ler Kuşağı: “2000 Kuşağı”nda dikkati çeken bir olguyu ortaya koymak istiyorum. “2000 Kuşağı”nda dikkati çeken özelliklerden biri “kadın şair/şair kadın” sayısının artmasıdır (38). Bkz. Kadın Şair/Şair Kadın. Continue reading

B0nus’un Anlattığı Hikayeye Giriş-II

4. Barkod Ne, Kolpo Kim?

Barkod, ticari ürünlerin üzerinde yer alan dikdörtgen biçiminde, inceli kalınlı dikey çizgilerden oluşan sembole verilen ad. Bu sembol, b0nus'ta yer alan bir önermeyle gündemimize girmiş bulunuyor: Şiirin tarihi barkod'larla belirlenir. İşlevi, içerdiği referans numarasını barkod okuyucu aracılığı ile bağlı bulunduğu bilgisayara aktarmak.Ürünlere ait bilgiler önceden bilgisayara kaydediğinden, barkod okuyucunun ilettiği referans numarası bu bilgileri harekete geçiriyor ve özellikle ürünün fiyatının Continue reading

DİRENEN EDEBİYAT 5 YAŞINDA!

Tasfiye Dergisinin 20. sayısı çıktı. Bu sayı ile Tasfiye 5. yılını tamamlamış oldu.
Tasfiye’nin bu sayısında Kürt sorunu temalı çalışmalar öne çıkıyor. Mustafa Kıyak’ın “Türk Sinemasında Kürt Realitesi” başlıklı çalışması dünden bugüne Türk sinemasında Kürt temasını irdeliyor, meselenin siyasi ve sosyal bağlamda nasıl ele alındığını tartışıyor. “Dergiler, Kitaplar ve Şiirler” başlıklı değerlendirme yazısında Ahmet Örs Continue reading

70 Kontör-Fark ve tekrar

1-Senin de borçların vardır
2-Birkaç kredi kartın da.
3-Birkaç tüketici kredin de var di mi?
4-Blog siten de var mı?
5-Mail hesapları! Hımm! Okey!
6-Teknologiyi seversin?
7-Şairlerin yüzdedoksanının gereksiz olduğuna inanırsın.
8-Bir iki dergi vardır belki okunacak.
9-AKP’ye sen de oy verdin di mi? Kerata!
10-Devlet çözülüyo nasılsa.
11-Sen de Hegel okumuşsundur %90 kayıpla. Yaşa! Continue reading

b0nus’un Anlattığı Hikaye’ye Giriş-I

 

1. X Değil, Y Değil Belki Z

Pek çoğumuzun ilk kez Cemil Meriç’in denemelerinde karşılaştığı Horatius Flaccus’a atfedilen “Ne gülüyorsun, anlattığım senin hikayen” sözü, ilk bakışta b0nus’un arkakapağında gereksiz bir bilgeliği işaret ediyor izlenimi vermektedir. Çünkü b0nus’ta yer alan şiirler ne görmüş-bilmiş-geçirmiş bir özneden ne de tasavvufi, felsefi veya Uzakdoğu öğretilerinden dolayımsız etkiler taşımaktadırlar. Söz konusu bilgelik değil ama hikaye ise bu çok daha makul ve mümkün sayılabilir. Çünkü, ilk bakışta dilin kemiksiz doğası içinden, herhangi bir sınıra gereksinim duyulmadan, savrulmalardan oluşmuş bu şiirler, hikayeden yoksun sayılmayabilirler de görmüş geçirmişlik nosyonu bakımından olsa olsa çana ot tıkama babında bir bilgeliği temsil edebilirler. Bu tür bir temsil mümkün ama pek kitabi olmadığından makul sayılmaz. Kelimenin tarihsel Continue reading

KÂMİL EŞFAK BERKİ’NİN MOSTAR KÖPRÜSÜNE AĞIT ADLI ŞİİRİNİ BİR TAHLİL DENEMESİ

Kâmil Eşfak Berki’nin Mostar Köprüsüne Ağıt  şiirinin diğer şiirleri yanında güzide bir yeri vardır. Bizim bu şiir üzerinde durmamızı gerektiren ve  aynı zamanda bu şiire seçkinlik vasfı  kazandıran husus, günümüz şairinde bir eksiklik olarak gördüğümüz, Berki’de somutluk kazanan şairin çağına olan ilgisi, duyarlılığı ve hassasiyetidir. Biz bu yazımızda Berki’nin hassasiyetindeki soyluluğun nedenleri üzerinde duracağız. Continue reading

BİR DİRİLİŞ EMEKÇİSİ: KÂMİL EŞFAK BERKİ

Sezai Karakoç’ta merkezileşen Büyük Diriliş Şiirinin son halkasını oluşturan, şiir sanatında kendine özgü bir şiir kavrayışı olduğunu bildiğimiz bir şairdir Kâmil Eşfak Berki. 40 yıla yakın bir emeği vardır şiirimize. Genel şiir kamusunda saygın bir konumu olduğu bilinir. Ancak yine de bu güne kadar etraflıca konuşulmamıştır şiiri ve düzyazıları. Yorulmak bilmeyen bir çaba. Titizlik. Ciddiyet. Bu üç tanımlama en çok, İsmail Demirel’in işaret ettiği üzere Berki ve şiirine yakışıyor. Continue reading

KENDİ YOLUNDA BİR DERGİ: AZ EDEBİYAT

Dergiler iki çeşittir: polemik yazılarıyla gündem belirlemeye çalışan dergiler ile alçakgönüllü bir çabayla kendi yolunda ilerleyen dergiler. Bunun arası yok. Ya sert kavga yazıları kaleme alacaksınız ya da mütevazı bir duruşla kendi yolunuzda yürüyeceksiniz.

Gençlik damarım polemikçi dergilerden yana aksa da büyülü gözlerle ve samimi hislerle onları takip etmekten kendimi alamıyorum. Büyülü gözlerle çünkü dervişane bir eda buluyorum bu dergilerin tavırlarında, davranışlarında. Bir haber metni niteliği taşıyabilecek değerde metinler de yer almıyor değil bu dergilerde. Adeta ‘dergicilik taşrada da yapılabilir’ diyen bunu gözüme gözümüze sokan bir duruşları var. ‘beni al’ diyen, ‘beni oku’ diyen içtenlikli dergiler bunlar. Continue reading