Dergah 35 yaşında

 

Hareket Yayınları'nın 45'inci, Dergâh Yayınları'nın 35'inci yılı Fatih Belediyesi Topkapı Kaleiçi Sosyal Tesisleri'nde geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirilen bir etkinlikle kutlandı.

Geniş katılımın olduğu toplantıya, Orhan Okay, İnci Enginün, Zeynep Kerman, Bilge Seyidoğlu, Ercüment Konukman, Emin Işık, Birol Emil, Muzaffer Civelek, Ali Birinci, Abdullah Uçman, Beşir Ayvazoğlu, Nuray Mert, Hayriye Ünal, Ali Ayçil gibi tanınmış isimlerle birlikte Hareket ve Dergah'a ilk gününden bu güne kadar emekleriyle katkıda bulunanlar katıldı.

smail Kara'nın sunumunu yaptığı toplantı, Ezel Erverdi'nin konuşmasıyla başladı. Toplantıda, Orhan Okay, İnci Enginün, Zeynep Kerman, Bilge Seyidoğlu, Ercüment Konukman, Emin Işık, Birol Emil, Muzaffer Civelek, Ali Birinci, Abdullah Uçman ve Beşir Ayvazoğlu birer konuşma yaptılar.

Hareket'in 45, Dergah'ın 35 yıllık serüveninden bahseden konuşmacılar Nurettin Topçu Hoca ve arkadaşları ile Mehmet Kaplan Hoca'yı da andılar.

Toplantıda, Orhan Okay, İnci Enginün ve Bilge Seyidoğlu hocalar için hazırlanan 'armağan' kitaplar ile yayınevinin yirmi yıllık çalışanı Mehmet Özdilek için hazırlanan kitap katılımcılara takdim edildi.

 

20 YILLIK MATBAACI MEHMET'E KİTAP

Dergah Yayınları 35. yıl hatırasına yayınevinin 20 yıllık emekçisi Mehmet Özdilek'le ilgili bir kitap neşrederek bir manada çeyrek asırlık emekçisine ve onun nezdinde bütün çalışanlarına teşekkür etti.

1976 yılında Taşova'da dünyaya gelen Özdilek, 13 yaşında annesi tarafından Dergah'a getiriliyor ve Nevra Erverdi tarafından işe alınıyor. Mehmet o günden bu yana -askerlik hariç- yayınevinin çeşitli bölümlerinde çalışıyor.

Kitap, Ezel Erverdi, Nevra Erverdi, İnci Enginün, Aslıhan Erverdi ve Asım Onur Erverdi'nin Mehmet Usta hakkındaki yazılarından ouşuyor. Kitapta, yaklaşık 60 fotoğraf da yeralıyor. Şöyle diyor Ezer Erverdi "Mehmet Özdilek ve Neden Bu Kitap" başlıklı yazısında: Türkiye'nin bir ucundan çocuk yaşta İstanbul'a gelen, hayata kendi elleri ile tutunan, doğruluktan ayrılmadan prensiplerine bağlı kalan, çalıştığı müessesede kendini kabul ettiren bir "emek" sahibine "aramağan" olsun diye bu kitabı düşündük. İyi ki varsın Mehmet.

 

Üç hoca, üç kitap

 

Dergah Yayınları 35. yıl müsabetiyle emekleri ve kitaplarıyla yayınevine katkıda bulunan hocalar Orhan Okay, İnci Enginün ve Bilge Seyidoğlu için armağan kitaplar çıkarttı.

Daha önce 1. baskısı yapılan "Orhan Okay Kitabı" yeniden gözden geçirelerek ve ilaveler yapılarak hocanın 80. yaşında yayın, eğitim ve edebiyat dünyasına sunuldu. Büyükboy olarak 1. hamur kağıda basılan kitap dört bölümden oluşuyor: Hayatı ve Esererleri, Orhan Okay'ın Esereleri Üzerine İncelemeler, Görüşler, Duyuşlar, Hatıralar ve Dipnotlardan Kalanlar.

Orhan Okay Kitabı'na, yaklaşık elli isim yazılarıyla destek veriyor. Kitapta Hoca'nın çeşitli dönemlerinden fotoğraflar ve Nurettin Topçu ile Mehmet Kaplan'ın Orhan Okay'a yazdığı mektup örnekleri de yer alıyor.

Aramağan Kitaplar'dan ikincisi Mehmet Kaplan mektebinden gelen hocalardan İnci Enginün için hazırlandı. Fotoğraflarla desteklen ve ikinci baskısı yapılan kitap, "Hayatı ve Eserleri, İnci Enginün'ün Eserleri Üzerine İncelemeler ve Görüşler, Duyuşlar, Hatıralar" başlıklarıyla üç bölümden oluşuyor. "İnci Enginün Kitabı'na da Orhan Okay Kitabı'nda olduğu gibi yaklaşık 50 isim yazılarıyla destek veriyor.

Armağan Kitaplar'dan bir diğeri ise Bilge Seyidoğlu Hoca için hazırlanan "Bilge Seyidoğlu Kitabı". "Hayatı ve Eserleri, Görüşler Duyuşlar, Hatıralar, Araştırmalar" adı altında üç bölüme ayrılan bu kitapı diğerlerinden ayıran ise kitabın ilk baskı olması. Kitapta yazıların yanısıra fotoğraflar da yeralıyor.

 

Çak tekmeyi Nurettin, gir içeri!

 

Toplantıda Emin Işık, Nurettin Topçu ile Necip Fazıl hakkında bir anekdot anlattı: Üstadların arasında ufak bir kırgınlık vardır. Topçu rahatsızlanmış yatıyor. Bir dostu Topçu'ya, Necip bey 'ziyaretine' gelmek istiyor ne dersin" diye sorar. Sevinçle karşılar Topçu. Ortak dost oradan ayrılıp Necip Fazıl'a gider Üstada: Nurettin Bey sizin ziyaretinizi bekliyor ne dersiniz? Üstad da kabul eder. Oradan Nurettin Bey'in evine giderler. Nurettin Bey, kapıyı gören bir odada yatmaktadır. Necip Fazıl kapıdan girerken: Nurettin! Sen bu dünyada çok çile çektin neden korkuyorsun bir tekme at gir içeri!… der. Topçu şöyle cevap verir: Deli oğlan o işi ancak sen yaparsın!..

(Kaynak: Yenişafak-Kültür)

Bir yanıt yazın