Ağırdan gelişi,suyu bardağı masayı ele alışı vardı
Yürüyüşü vardı onun bir ömür verilecek
Şimdi oturup ağır şeyler konuşmalı artık
Bu savaş bitmeli oturup dualar etmeli Allah’a
Allahım dünyanın yüzü çok çizildi,demeli mesela
Dünya çok hırpalandı,çocuklar gözyaşlarıyla akraba oldular
Şiddet geldi dikildi hayatın karşısına
Bıçak kemiğe dayandı
Şiir geldi durdu kadının karşısında
Kadını ekmek yapıp nesne yapıp çiğnediler mesela
Kadının ağırdan gelişi vardı sonra alkışladılar
Kadın şov nesnesi oldu paketleyip sundular
Suyu bardağı ele alışı vardı çaldı ruhunu çağ
Aldırmadılar.
Oysa ben oturup bir aşk şiiri yazacaktım şimdi küfürsüz ve sakin
Muzaffer bir komutan edasıyla kapınıza gelecektim
Oldurmadılar
Ne çok şiddet ne çok kan var şu dünyanın altında
Yazacaktım bildirmediler
Yenilginin şiiri mi bu şimdi hayır asla aha işte kılıcım
Savrulan bir orduyla konuşan yine benim yine ben olacağım
Mesela Filistin ve Irak mesela şehitlerim.
Oturup tüm hücrelerimle bir şiir yazsam diner mi kan
Diner mi uğultusu Efendi olanların paranın efendisi ve şehvetin
Küfrün ve şeyleşmenin uğultusu diner mi
Nereye gider bu insan kuyulardan yanadır yürüyüşü
Labirentlerden yanadır sorulardan,vesveseden ve şehvetten yana
Ve ateşten ve kibirden yanadır ve lehebten ve cehilden yana
Nereye gider bu insan,modadan ve mideden yana
Ama ah zorbalar medeniler safında
Zalimlik kanı onaylamaktır.
Sırtınızda 'satılık’ yazılmıyorsa ateşleyin kaleminizi
Umutta kalın umuttan yana
Ve çağın fotoğraflarını yakın.
One thought on “Oysa Ben Oturup Bir Aşk Şiiri Yazacaktım”
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
ağır aksak bir ses uzaktan..içe işleyen melodinin tutsağı yüzler.geceyi arşınlayan ellerinde kırık yaşam özetleri ve eksik heceler…gündoğumları sona kalıyor oysa.söze söz bile yetmezken…