Sezai Karakoç’ta merkezileşen Büyük Diriliş Şiirinin son halkasını oluşturan, şiir sanatında kendine özgü bir şiir kavrayışı olduğunu bildiğimiz bir şairdir Kâmil Eşfak Berki. 40 yıla yakın bir emeği vardır şiirimize. Genel şiir kamusunda saygın bir konumu olduğu bilinir. Ancak yine de bu güne kadar etraflıca konuşulmamıştır şiiri ve düzyazıları. Yorulmak bilmeyen bir çaba. Titizlik. Ciddiyet. Bu üç tanımlama en çok, İsmail Demirel’in işaret ettiği üzere Berki ve şiirine yakışıyor.
Berki’nin şiirine dair konuşmayı ilk defa yine o gelenekten (diriliş) gelen bir dergi, Yediiklim dergisi başlatmıştır diyebiliriz. Yediiklim’in Nisan 2009 sayısı titiz yazılardan oluşan bir özel bölüm ayırmış Berki’ye. Her yazar Berki şiirinin ayrı bir özelliğini öne çıkarmış yazılarında. Şaban Abak’tan yeni kuşak eleştirmenlerden Aykut Nasip Kelebek’e Berki şiirine değer verenler daha bir değerlendirmişler şairi ve eserini. Yediiklim’in bu sayısı ilk olması hasebiyle Kâmil Eşfak Berki şiirine giriş niteliği taşıyor.
Biz bu tanıtım yazısında yazarların Berki’nin şiirine dair yaptıkları tespitlerin serimlemesini yapacağız. Böylece umarız ki bu kendine has şairimizin eserine bir nebze de olsa duyargaları çevirmiş olalım.
Şaban Abak, Hayretler Kitabı Yahut Çocuğun Miracı adlı yazısında Diriliş Akımına dikkat çektikten sonra Berki şiirinin öne çıkan bir özelliğini, ‘naif’ ve ‘hayretin şiiri’ oluşunu dile getirir. Şairin metafizik algısına yönelik önemli tespitlerde bulunur: " Naif bir şiir Kâmil Eşfak Berki’nin şiiri. Hayata büyülü gözlerle bakan, hayatın içindeki her nesneye, her kımıltıya, büyük bir ciddiyetle bakan, hayretler içindeki saf bir insanın görüşündeki tazeliğin şiiri. Bu yüzden, Berki’nin şiirinin belki de en önce söylenmesi gereken vasfı, bir hayretin şiiri oluşudur."
Osman Bayraktar da ( ki Bayraktar’ın bu toprakların yetiştirdiği , altın hükmünde tespitleriyle nitelikli bir eleştirmen olduğunu buradan belirtmiş olalım) Kâmil Eşfak Berki’nin Şiiri Üzerine Bazı Dikkatler adlı yazısıyla Berki şiirinin kendi içinde taşıdığı belli başlı özellikleri, derinlikli ifadeleriyle kaleme almış, belirtmiş. Her satırı, Berki şiirine girmek için anahtar hükmünde: "Kâmil Eşfak Berki’nin şiirindeki imgesel yapılandırma, duygu, duyuş, bireyin varoluş problemleri, ölüm, hayatta durduğu yeri belirlemiş olmaktan gelen tercihler, gündelik gözlemlerden kaynaklanan duyarlıklar, hattan bazen tedirginlikler, kelimeleri tasarruf biçimi benim için dikkat çeken unsurlar olmuştur."
Zafer Acar’ın yazısı (Kâmil Eşfak Berki Şiiri: Diri Bir Güzellik ve Gerçeklik) Berki şiirinin bir özelliğini imge ve gerçeklik bağlamında ele almış, yer yer şiir ortamına yönelik göndermeleri de içeren bu yazı, Berki şiirine yeni kuşağın bakışını , yaklaşım biçimini taşıyor olmasıyla önemli. Tartışmalı ifadeler de yer alsa okunmaya değer bir yazı olduğunu söyleyelim.
Haydar Ergülen’in yazısı Berki’ye dair bir hatıra yazısı: Heves Parkından Tanışıyoruz…Bu yazının günümüz şairine önerilebilecek bir metin olduğunu belirtmiş olalım. Zira şiir ortamının içindeki kavgaları, çekişmeleri, çekemezlikleri, küçümseyişleri, kibri ve egoyu düşündüğümüzde bu yazıyı şiddetle ve şiddetle ve şiddetle öneriyorum. Bir şairin önyargısız bir şaire bakışı, tanışması, imrenilesi bir incelik ve hassasiyet, güzel bir örneklik. En azından komplekssiz bir yaklaşım. Üzerinde konuşulmalı derim.
Yasin Doğru’nun yazısı da benzer bir yazı: Bursa Sahaflar Çarşısı’nda Bir Şair. Dostane duygularla yazılmış sıcak ve samimi bir metin.
Ali Haydar Haksal’ın yazısı, Berki’yi yakından tanıdığı için şiirine dair daha içeriden bir değerlendirme yapmış. Tamam Ali Haydar ağabey bir hikayeci, ancak bu kadar değil, şiir eleştirileri de dikkate değer ve okunması gerekiyor. Kimse fark etmedi ama ben söyleyeyim: Haksal, şairler üzerine de önemli metinler kaleme alıyor. 2008 Yediiklim sayılarında Alaaddin Özdenören’in şiirine yönelik yazdığı yazıları büyük bir hayranlıkla okumuştum. Haksal yazıyor, hem de iyi yazıyor, şiiri biliyor iyi biliyor üstelik. Tekraren üzerinde konuşulmalı derim.
Necmettin Turinay da yazısında Berki şiirinin kuşağının şiirinden ayrışan yönlerini ele almış: Kâmil Eşfak ve Şiiri. Berki’nin şiirinin içsel ve kendi içinde oluşan bir şiir olduğunu vurguluyor:"Çünkü onun şiiri, malzemesi dışta olsa bile, hep kendinde ve kendi içinde oluşan bir durumdur. Dolayısıyla bu şiirin hayatın içinden doğan bir yanı bulunsa bile, ona asla yaşamanın veya yaşantının şiiri nazarı ile bakamayız. Çünkü şiiri harekete geçiren dürtüler, dışta gözükse bile, onun için bu çoğu zaman yanıltıcıdır. Dolaysıyla bu şiir bir içe doğuş şiiridir ve özellikle bunun için güzeldir."
Yunus Emre Özsaray, Berki’nin bir şiiri olan ‘Mostar Köprüsüne Ağıt’ şiirini estetik açıdan tahlil etmiş.
İsmail Demirel, Berki’nin ikinci kitabı Çocuğun Miracı’nı kuşaktaşlarının da yardımıyla, alıntılarla bir değerlendirmeye tabi tutmuş. Yazısının sonlarında kendi görüşlerini de ifade etmiş tabi: "Çok sağlam ve birbiriyle irtibatlı bir mısra düzenine sahip olan Berki şiiri, farklı, geniş, imkânlı açılımlara yol açabilecek denli katmanlı bir ruh taşıyor. "
Aykut Nasip Kelebek, henüz yeni isimlerden. Ancak yazılarında gösterdiği cesaret, sıkı bir eleştirmeni haber veriyor bize: Kâmil Eşfak Berki’nin 70 Kuşağını Aşan Şiiri.
Bu özel bölümlü sayıda Murat Er’in pasajları da okunmaya değer yazılardan.
Yediiklim’in yoğun ve sıkı metinlerden oluşan bu sayısını değerli buluyor ancak yeterli bulmuyoruz. Değerli çünkü uzun yıllar şiire direnen, kadri pek bilinmemiş bir diriliş ve şiir adamı görülmüş oldu bu toplamla. Yeterli bulmuyoruz çünkü şiir incelemelerinin kitaplaşma sürecinin tamamlanmasını arzuladığımız bu şair-eleştirmene dair daha geniş ufuklu araştırmalar da kaleme alınabilirdi.40 yıllık şiir ömrüne iki sıkı kitap sığdıran Berki’nin değeri böylece daha etraflıca daha ihatalı bir şekilde yazılan yazılarla anlaşılmış olurdu.
Eğer biz yaşayan değerlerimizin farkında olmazsak , yaşayan bir şiirin de varlığı tartışmalı hale gelecektir.
Yediiklim’i temin etmek isteyenler yediiklim@yahoo.com adresinden ve belli başlı kitabevlerinden ulaşabilirler.