Henry İçimizde Bir Yerlerde


Henry İçimizde Bir Yerlerde:İsmet Özel kuşku yok ki soy bir şair.Ve bütün soy şairler gibi kendi varlık ve varlık amacı hakkında düşünen, sorgulayan, irdeleyen bunu esaslı bir yapısal bütünlükle biçimlendiren, izahat ve belagat yetkinliğine de sahip önemli bir isim.Sosyalist görüş açısıyla yayınladığı şiirlerde de İslamcı anlayışı benimsedikten sonra yazdığı denemelerde de bu yapı bütünlüğünün dokularını gözetlemek mümkün. Mezkur tamlığın şahsiyet sahibi olma yönünde saflık ipuçları taşıdığını belirtmek gerekiyor ilkin.Yoksa kotarılmış, devşirilmiş ancak özdenyalıtık bir yaşamsal birikim ve deney sistematiğini gene özün akıl ve ruh birlikteliğiyle eritilip kazanılmış tecrübeler yığını değil bu tamlık. Kendisinin Cezanne’den ilham aldığını gizlemediği, önceki kitaplarına oranla sergilediği daha açık ve anlaşılır üslup, Henry Sen Neden Buradasın’da uyanıklık adlandırmasıyla karşılığını buluyor.Şair bu vetireyle altmış yılın sonunda kapalılığı içtenliğe dönüştürmeye birkaç adım daha yaklaşmış görünüyor.Gene nisbeten biraz daha silkeleyici bir hususiyeti var kitabın. İsmet özel çağrıda bulunmaya yatkın bir şair değil, daha çok kendinde bir ada olma özelliği taşıyor.Hakkında yazılanlara çoğunlukla burun kıvırması da söz konusu iddiayla ilşkilendirilebilecek bir tutum.Kitabı şahsen bir öze dönüş çağrısı olarak algılamama rağmen, benzer ifadeyle adlandırmanın salt bu nedenle yersiz olacağını düşünüyorum: Kişiler arası ilşkilerin çürük temellere dayanması, şahsiyeti bir bakıma apaçık kavrayış açısından kişilik kazanma süreci içerisinde sekte eden öz karşıtı yaşamsal düzenek kurgusunun yine kişiler tarafından ifsad edici bir biçimde çatılmasıyla beliren yanılsamalar dizisinin hayatı kuşattığı gözle görülür bir gerçek.Bu dolayımla kitabın girişinde getirilen cimrilik itirafı ve zihin açıklığı adlandırmasıyla ;olgular,nesneler ve insanları ölçüp tartmada kişilik sahibi olarak değerlendirmeler yapabilmenin ön gerekleri sıralanıyor.İdeoloji, özgürlük gibi unsurlara da değinen yazar mevcut zaman kesitinin tektip ve yeknesak çıkar döngüsü üzerine kurulu yaşamsal geçerliliklerin kişilerin akıllarından geçirmelerine akıllarından geçirseler bile anlamlandırıp bir yerlere koymalarına olanak tanımadığı konular olarak yer veriyor.Yaşam, insan, ölüm çerçevesindeki kendilik bilgisi, insanın biricikliği(kişi olarak varoluşsal tarihi ya da özgünlüğü),bununla birlikte bir imkan olarak beliren iman ve anlamlılık arasındaki doğrudan ve doğal ilşki, epistemik şiddet(bilgi kullanılarak istismar edilmiş zihin ve muhataralı bilinç hali)kitabın yedi temel bölümüne teşmil ediliyor. Tarihin dongun ve/veya insan eliyle yönlendirilebilen bir mesele olarak algılanmasının yanlışlığının altını çiziyor yazar.Kapitalizmin sadece bir üretim tarzı olduğu vurgusuyla istikamet sahibi olunması öğütleniyor.Kapitalizm ve birey olmanın bir yanıltışla özdeş tutulmasının kapsamındaki aldatmacayı belirginleştiriyor.Denebilir ki istikamet sahibi olmak, sahih bir bilinç tamlığıyla verili yaşam biçiminin bütünüyle reddedilmesiyle ilişkilendiriliyor. Gerçekten de insanların bilgiyi(hikmet) anlamlandırmasından çok elde etmenin bilgisini anlamaya çalışan genel eğilimleri iktidarlar tarafından sistemli, döngüsel bir mekanizma boyutuna taşınıp, istismar ya da tersyüz edilerek bir bumerang gibi kullanılabiliyor.Bütün bu göstergeler ışığında İsmet Özel’in Henry’i içimizden biri olarak değil içimizdeki biri olarak algılatmak istediğini zannediyorum.Aynı yalınlığın içinde yaşanılan toplumun insan toplumu olup olmadığını düşündürtecek kadar kişileşip, gelip çatan bir yapısı olduğuna dair çağrışımları da son kertede göz önünde bulundurmak gerekiyor.

(Aralık dergisinin 17. sayısında (2004 haziran-temmuz-ağustos) yayımlanmıştır. 

Bir yanıt yazın