Turgut Uyar'ın 703 sayfalık Korkulu Ustalık kitabının YKY'deki tanıtımında şöyle bir ifade var:
"Şair, Abdülhak Hâmit’ten Yahya Kemal’e, Nâzım Hikmet’ten Orhan Veli’ye, Oktay Rifat’tan Metin Eloğlu’na, ele aldığı şairin 'bir şiiri'nden yola çıkarak, 'yol'u kendinden önce yürümüşlerin ve birlikte yürüdüklerinin, neyi-nasıl-niye yaptıklarına bakıyor; bizim için."
'Cumhuriyet tarafından yaralanmış' S. Karakoç'un adı bu kapsamlı kitapta hiçbir şekilde geçmiyor. Cumhuriyet tarafından yaralanmak şaire elbette anlamlı gelebilir, şair tarafından bir şekilde kaldırılabilir, hatta böyle bir Cumhuriyet için bu bir onur da olabilir. Ki son günlerde, Cumhuriyet'in başka bir yüzü tarafından adına düzenlenen gala ve belgesel filmin bu yarayı iyileştirilmeye dönük olduğu da söylenebilir. Ancak türk şiir tarihinin, bize Karakoç ile Uyar'ın "birlikte yürüdükleri" vehmini kuşbakışı vermesi, Karakoç'un aldığı 'yoldaş' yarasını örtmeyeceği açık. Bu yaranın iktidar tarafından alınmış yaraya benzemediği de kesin. Uyar'ın bunu 'nasıl-niye' yaptığına bakmak gerekiyor 'bizim için'!