Kapitalizmin Çevresinde Sivil İtaatsizlik

Kapitalizmin Çevresinde Sivil İtaatsizlik*

Başlangıçta sistematik, geç döneminde izansız bir yayılmacı tutum izleyerek gelişme gösteren piyasa ekonomisi, muharrik güç ve tanımladığı insan prototipi ile birlikte; ekonomi başta olmak üzere sosyal, kültürel, siyasal, ideolojik hatta dinsel tüm yaşayış ve kavrayış biçimlerini de kendi etki alanı içerisinde konumlandırdı.
Continue reading

Muhammed Esat Eroğlu’nun Yedi İklim Deneyimi

                                                 “Ve yağmur yutuyor bütün golleri”
                                                                                     Cahit Koytak

Yedi İklim’in misyonunu tamamladığının alenen söylendiği; Hece, Merdiven, Kırkayak (sonrada Kırklar), Kaşkar, Dergâh gibi dergilerin Yedi İklim’e görece fark attığı zamanlarda Muhammed Esat, nedense(!?), Yedi İklim’e yönelmişti. Diğer türler bir yana özellikle dergide yer alan şiirler acemice, birbirinin benzeri temalar, klişe imgeler etrafında dönenip durduklarından söz ediliyordu. İhsan Deniz, bu durumun yeni olmadığını, “öteden beri (..) şiir yayımlamadaki nitelik vizyonu ve kalite arayışı”nın “bir türlü beklenen, istenilen seviyelere ulaş(a)madı”ğını alenen dile getirmişti. Ona göre bir “olgu”ydu bu durum. Dolayısıyla “iyi” şiirlerin de, “kötü” şiirler arasında kaybolup gitmek gibi, kendi ifadesiyle “o tuhaf kaderi paylaştığı”nı, “şiirsel ortamın/ortalamanın (..) “verimli bir şiir kulvarı oluşturamadığı malul ekseni doğur”duğunu da söylemekten geri durmamıştı(1). Yedi İklim dergisinde yayımlanan şiirler hakkında benzer sözlerin İhsan Deniz’le sınırlı olmadığı, görece isim yapmış pek çok şair tarafından Continue reading

10 cevapla insan nedir?

1-banka kart numarası(7455-1456-581-46
2-müşteri no(8345)
3-barkod numarası(789-1589-45)
4-kullanıcı adı ve şifre(mnk67/123456)
5-vergi kimlik no(7854489789146)
6-tc kimlik no(20003569877)
7-ev telefon no(0-453-4585672)
8-cep tel. no(0565-7145689)
9-kredi kartı no(5288-89663-45689
10-atom sayısı (23)

lütfen tekrar deneyiniz.

Yasakmeyve 29

William Blake’in 250. doğum yıldönümü için hazırladığımız dosya Ilgın Yıldız ve Bülent Usta imzasını taşıyor.  Ilgın Yıldız, Tozan Alkan, Gülseli İnal, Halim Şafak, Müslüm Yücel ve Emel Aydın’ın yazılarıyla farklı uçlara doğru genişleyen dosya, Blake şiirinin kökenlerini ve günümüz şiirine olan etkilerini yeniden gündeme getiriyor. Continue reading

Şiir, Şair, Gizem

Şiiri önemsemek, şiiri adına düşünmek, poetika merkezli bir şiir alt yapısı oluşturmak; sağlam bir şiir dili geliştirebilmek için önemli adımlardır. Şiir, okudukça kendini geliştiren bir sürece sahip olduğu için şiir adına bir şeyler yapmak için harekete geçecek kişinin öncelikle “kendinden önceki” şiiri çok iyi bilmesi gerekir. Şiiri merkeze alan bir edebiyata yönelirken kişinin; kelimenin ruhuna süzülebilmesi için fonetik yapıdan, şiirin biçim özelliklerinden, imgeden,  farklı düşünme ve algılama yetisinden uzak durmaması, şiiri adına ve şiir geleceği adına önemli değişmezler arasındadır. Continue reading

Şiirde Anlam Arayışları

1.Şiir,Düşünme Edimi ve Gündelik Hayat
 
     Şiir,gündelik hayata açıklık kazandırabilir.Şiir dediğimiz insan uğraşı,gündelik hayattan ayrı ve bağımsız bir oluşum süreci değil.Bir demirin halkaları gibi iç içe ve bütün.Parçalanmış bir şuurdan bütün bir şuura ulaşmak istiyorsak şiir uğraşına da bütüncül bakmalıyız. Continue reading

Müntehirane

"..O her gün kendini öldürerek usu

 Kınında saklı bir intihar gibi bırakan.."

 (s.a.)

 

"Açlığı da ölümü de hiç sevmem" diyordu şâir Metin Eloğlu. Yaşamı ve ölümü kolaylaştıran şeylerin bir arada bulunabilirliğine yabancı kalmayacak bir hayatı sırtlamış olmasına rağmen, seküler bir kaymanın dahası bir alışkanlığın kolay terk edilemeyeceğinin eksikliğine yapılan gönderme ve insancıl etkiyle. Kişi yaşamaya meyyâl bir donanımla yaratılıyor olsa da yaşamın ne denli yaşamaya elverişli olduğunu sorgulamak gerekiyor. Bunu başarabilenlerin en başında geleni kuşkusuz Albert Camus. İntiharı varoluşun diğer kutbunda konuşladığı bir anlam kapısı olarak kurmuştu felsefesini. Mezkûr konu bir sistematiği gereksinmediği için tekil ve özgün, ayırt edici ve farklı yaşamlar, bakışlar da zuhûr etmişti daha öncesi ve sonrasında. Continue reading