Hegelsiz olmaz!
Hegel Estetiği ve Edebiyat Kuramı 1-2-3
Hegel Estetiği ve Edebiyat Kuramı
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Kant Estetiği ve Yazın Kuramı
Onur Bilge Kula
Hegel Estetiği ve Edebiyat Kuramı 1-2-3
Thomas Bernhard’ın Şiir Dünyası * Ahmet SARI |
Avusturya edebiyatının en uslanmaz ve dizginlenemez yazarları kimdir dense hiç şüphesiz akla ThomasBernhard, Peter Handke ve Elfriede Jelinek gelir. Hepsinin de kendilerine özgü yazı anlayışları Avusturya edebiyatına damgalarını vurmalarını sağlamıştır. Her ne kadar Türk okurları Bernhard’ı Türkçeye çevrilen romanları ve oyunları ile tanıyorsa da Bernhard’ın kaleme aldığı şiirler de edebi bir tür olarak onun kaleme aldığı romanlar, hikâyeler, mektuplar, tiyatrolar kadar önemlidirler. Bernhard’ın yazı gücü yaşadığı dönemlerde hep Kafka’nın yazı gücüyle karşılaştırılmış, bir senede farklı türlerde üç kitap çıkarma doğurganlığını göstermiştir. Şiir türüyle yazı dünyasına girmiş, birkaç şiir kitabından sonra şiiri uzun süre bir köşeye bırakarak roman yazmaya başlamış ve bu türde de çok başarılı olduğunu görünce düzyazının sınırlarını zorlayarak tiyatro denemelerine başlamış ve bu türde de oldukça başarılı eserler vermiştir. Bernhard, kendi Bernhardyen yazı stilini, düşünce iklimini, yani hastalıklı figürlerini, uyuşmaz ve içe kapanık, her şeyi hor gören, karamsar bir ruh dünyasına sahip olan, insanları, yaşadığı memleketi, bilimi ve hiçbir şeyi kale almayan bir anlamda anarşist karakterlerini yazdığı şiirlerine de yansıtmıştır. Thomas Bernhard’ın Şiir Dünyası adlı bu kitap, Thomas Bernhard’ın bütün eserlerinde şiir izleğinin izini sürmeyi ve tespit ettiği bulgularla da bir nevi Thomas Bernhard’ın poetikasını çıkarmayı amaç edinmektedir. Continue reading
Metis'teki tanıtım yazısı:
İkinci Yeni hareketinin başlatıcılarından Turgut Uyar'ın en çok yankı bulmuş denemelerinden biri, "Efendimiz Acemilik" başlığını taşır. Uyar, kazanılmış ustalıklarla yetinen şairleri eleştiriyordu burada. Ama yazıdaki bir cümle, ne yayımlandığı dönemde ne de daha sonra dikkat çekti: "Kendilerini yeniden icat edemediler," diyordu Uyar, önceki kuşağın şairlerinin büyük çoğunluğu için. Bu söz bütün İkinci Yeni projesinin de özünü verir: şairin ve şiirin kendi kendini doğurması. Edinilmiş becerileri arkada bırakarak yeni deneylere Continue reading
Kitap Zaman'ında Jacques Derrida'nın "Edebiyat Edimleri" kitabı için güzel bir tanıtım yazısı var. Tanıtımı yapan Ahmet Sarı. Kendisi daha önce Derrida'dan "Şiir Nedir?" adlı kitabı çevirmiştir. Başka güzel çevirileri de var Sarı'nın. Kitabın çevirmenlerinden Ali Utku'yla sıkı dostlukları var.
Ali Utku ve Ahmet Sarı bu sahada önemli işlere imza atmış ve daha büyük işlerin de habercisi olan iki iyi insan. Tanıtım yazısı şurada.
Şiirin Sahici Gündemine Dair Bir Kitap:
Şiirimizde Milenyum Kuşağı(*)
Utku Özmakas, 2000’li yıllar Türk Şiirinde değişim olgusunu çağa özgü göstergeler bağlamında dikkate alan, gerek kendi nesilleri gerekse evvelki nesillerle aralarındaki farklılıklarıyla dikkat çeken şairlere Milenyum Kuşağı adını veriyor. Kuşkusuz bir akımdan söz etmiyor yazar, edilemez de ama yine de en önemli niteliklerinin bireysellikleri olmasına karşın söz konusu çağımız şiirindeki farklılıkları tespite çalışıyor Şiirimizde Milenyum Kuşağı adlı kitabında. Eleştirinin çağına müdahale etmesi gerektiği görüşünden çıkış yapılıyor. Böylece çağının tanığı olmak klişesine karşı, çağının sorumluluğu altına girme cesareti gösterilmiş oluyor. 1975 yılında ve sonrasında doğan şairler çalışmaya dâhil edilmişler ki bugün için en yaşlısı 33 yaşında olmaktadır. Bu yaş sınırının da şiirsel verim açısından yeterli olduğu açıktır. Continue reading
Doksanlar ve sonrasında yazılan şiirin, Türk Şiiri’nin durgunluk dönemi olarak adlandırabileceğimiz Seksen Kuşağı süreğinde ortaya çıkmış olmasına karşın bu dönem şiirinden hemen hiçbir etki almamasını tek tek iyi şairlerine rağmen Seksen Kuşağı’nın şiirde dikine bir açılım kazandırma gücünden yoksun oluşuna bağlayabiliriz. Varlığından söz edebileceksek modern şiirin özellikle dolaşımda olan bölümü için en çok izlenen ve etkisi en çok hissedilen ayağı; İkinci Yeni’nin sakınılması zor bir kanal ve tercih imkanı olarak ortaya çıktığına vurguda bulunmamız gerekir. Continue reading
Baki Asiltürk”ün dört bölümden oluşan, 80 kuşağı Türk şiirinin poetikasını ortaya koymaya çalıştığı bu kitabında dikkatimi en fazla çeken, ilgili bölümlerde haddinden fazla alıntı yapması. Eser, baştan sona dönem isimlerinin, dönemde kaygısı çekilen kavram ve olgularla ilgili çeşitli dergi ve kitaplarda ileri sürdükleri düşüncelerin alıntılanmasıyla dolu. Yazarımız Baki Asiltürk dönemin kavram ve olgularla ilgili düşüncelerini genel geçer yargılarla ortaya koymuş, bunların irdelenmesine girişmemiştir. Kitabın içeriği bir nevi kitabın adı altında ezilmiş. Kitap bu nitelikleriyle dönem şiirinin bir el kitabı olmuş diyebiliriz.
1. Türk ve Alman Poetikasının Kitabı, Ahmet Sarı, Salkım Söğüt Yayınevi(Erzurum), Konya 2006, 415 s.
Kısa Ahmet Sarı Biyografisi: 1970 yılında Almanya'nın Düsseldorf kentinde doğdu. 1984 yılında Almanya'dan Türkiye'ye (Erzurum) kesin dönüş yaptı. 1993 yılında Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Thomas Bernhard'ın Öykülerinde Normaldışı Davranışlar başlıklı çalışmasıyla yüksek lisansını (1995), Türk ve Alman Poetikasının Kitabı başlıklı çalışmasıyla da doktorasını tamamladı (2003). Halen Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Continue reading