İsmet Özel’in yayımlanan bu son kitabıyla neleri ortaya koymaya çalıştığını ironi(çünkü böyle başlamalı Özel’e) temelli göstergebilimsel bir okumayla anlatmaya çalışacağız. Gösterge ‘Henry Sen Neden Buradasın’, gösteren İ. Özel ve gösterilen, bizim olmadığımız ya da Özel’in bulunduğu yer. ‘Henry Sen Neden Buradasın’ göstergesiyle oluşan soru, bizim tarafımızdan, yani ‘orada’ olmayanlar tarafından, orada olana, yani Özel’e sorulmuş bir sorudur. Kitap, bugüne kadar yaşananın bir açıklaması şeklinde oluşturulmuş bir cevaptır. Özel kendini bir soruya muhatap olmuş bir birey olarak konumlandırır. Gösterge bu kurguyla(İ.Özel de aslında bir kurgudur.) oluşuyor. Bu yüzey anlamın ardındaki derin anlam ise, bu kitabın bir ‘ayna’ oluşu imlemesidir. Kitap, kendi görüntümüzün yansıdığı bir aynadır, akis taktirde bir kapitalizm okuması dönüşür eser. Bu da bu saatten sonra yazarın tahammül edebileceği bir şey olamaz. Artık bitmiş, kendini sonlandırmış olanın bir sağlaması gibidir Henry. İnsanlık maceramızın görüntüsünü bize yansıtan, nesli tükenmiş ve hala var olan olarak karşımıza çıkan İ. Özel göstereni , içinde bulunduğu şartların fotoğrafı çekilmiş ‘biz’ göstereniyle örtüşür. Onun bulunduğu yer bizim bulunmadığımız yerdir çünkü. Özel’in kendi deyişiyle kitap, “Neresiymiş şair-komünist-Müslüman’ın bulunduğu yer? Neden onun davetine hiç kimse- bir kişi bile- icabet etmemiş? Bu davete müstağni kalanların mevkileri şimdi neresiymiş?” sorularının cevabıdır. Farklı cevapları içerdiği sanılan halbuki aynı cevapları içeren, dolayısıyla aynı olup farklı görünen ayrı ayrı soruların cevabını bulabileceğimiz bir kitap Henry. Bu kitap bağlamında Özel için son olarak şu söylenebilir: Ya da öldüğünü varsayabileceğimiz İ. Özel’in ardından okunacak bir dua kitabı. Yaşasın Roma, yaşasın İmparator!
(Aralık dergisinin 17. sayısında (2004 haziran-temmuz-ağustos) yayımlanmıştır.