Thomas Bernhard’ın Şiir Dünyası * Ahmet SARI |
Avusturya edebiyatının en uslanmaz ve dizginlenemez yazarları kimdir dense hiç şüphesiz akla ThomasBernhard, Peter Handke ve Elfriede Jelinek gelir. Hepsinin de kendilerine özgü yazı anlayışları Avusturya edebiyatına damgalarını vurmalarını sağlamıştır. Her ne kadar Türk okurları Bernhard’ı Türkçeye çevrilen romanları ve oyunları ile tanıyorsa da Bernhard’ın kaleme aldığı şiirler de edebi bir tür olarak onun kaleme aldığı romanlar, hikâyeler, mektuplar, tiyatrolar kadar önemlidirler. Bernhard’ın yazı gücü yaşadığı dönemlerde hep Kafka’nın yazı gücüyle karşılaştırılmış, bir senede farklı türlerde üç kitap çıkarma doğurganlığını göstermiştir. Şiir türüyle yazı dünyasına girmiş, birkaç şiir kitabından sonra şiiri uzun süre bir köşeye bırakarak roman yazmaya başlamış ve bu türde de çok başarılı olduğunu görünce düzyazının sınırlarını zorlayarak tiyatro denemelerine başlamış ve bu türde de oldukça başarılı eserler vermiştir. Bernhard, kendi Bernhardyen yazı stilini, düşünce iklimini, yani hastalıklı figürlerini, uyuşmaz ve içe kapanık, her şeyi hor gören, karamsar bir ruh dünyasına sahip olan, insanları, yaşadığı memleketi, bilimi ve hiçbir şeyi kale almayan bir anlamda anarşist karakterlerini yazdığı şiirlerine de yansıtmıştır. Thomas Bernhard’ın Şiir Dünyası adlı bu kitap, Thomas Bernhard’ın bütün eserlerinde şiir izleğinin izini sürmeyi ve tespit ettiği bulgularla da bir nevi Thomas Bernhard’ın poetikasını çıkarmayı amaç edinmektedir.
Ahmet Sarı:1970 yılında Almanya’nın Düsseldorf kentinde doğdu. 1984 yılında Almanya’dan Türkiye’ye (Erzurum) kesin dönüş yaptı. 1993 yılında Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Thomas Bernhard’ın Öykülerinde Normaldışı Davranışlar adlı çalışmasıyla yüksek lisansını (1995), Türk ve Alman Poetikasının Kitabı adlı çalışmasıyla da doktorasını tamamladı (2003). Halen Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Çevirileri: Jurek Becker, Dikkat Yazar Var (Babil Yayınları, 2000); Peter Bichsel, Edebiyat DersleriOkuyucu/Anlatı (Babil Yayınları, 2000); Thomas Bernhard, Ses Taklitçisi (Atatürk Üniversitesi Matbaası, 2001); Thomas Bernhard, Olaylar (Babil Yayınları, 2002); Thomas Bernhard, Dünya Düzelticisi (Atatürk Üniversitesi Matbaası, 2002); Jacques Derrida, Şiir Nedir? (Babil Yayınları, 2002); Hans Georg Gadamer-Friedrich Nietzsche-Helmut Kuhn, Edebiyat Nedir?, (Babil Yayınları, 2002); Peter Handke, İzleyiciye Sövgü-Kendini Karalama (Birey Yayınları, 2002); Novalis, Poetika (Babil Yayınları, 2003); Immanuel Kant, Yaşamın Anlamı(Birey Yayınları, 2004); Lewis Carroll, Küçük Kızlara Mektuplar (Birey Yayınları, 2005); Peter Sloterdijk,Dünyaya Gelmek-Dile Gelmek (Salkımsöğüt Yayınları, 2005), Wilhelm Vogelpohl, Alman Edebiyatı Tarihi(Orient Yayınları/Yayına Hazırlayan/2005) Klaus Schulz, Alman Kültür Tarihi (Orient Yayınları/Yayına Hazırlayan, 2006) Türk ve Alman Poetikasının Kitabı (Salkımsöğüt Yayınları, 2006), Adolf Muschg, Edebiyat Terapi Olabilir Mi? (Salkımsöğüt Yayınları, 2006), Sanat ve Normaldışılık (Salkımsöğüt Yayınları, 2006),Hermann Broch, Edebiyat ve Felsefe (Salkımsöğüt Yayınları, 2006) Ludwig Wittgenstein, Renkler Üzerine Notlar (Salkımsöğüt Yayınları, 2007).
İçindekiler
Önsöz
Giriş
Avusturya Edebiyatı Üzerine
Deha Üretim Merkezi Olarak Avusturya Ve “Homo Austriacus” Kavramı
“Homo Austriacus” Olarak Thomas Bernhard
Thomas Bernhard’ın Biyografisi
Thomas Bernhard’ın Eserlerinde Şiir İzleği
Thomas Bernhard’ın Otobiyografik Eserlerinde (Pentaloji) Şiir İzleği
Thomas Bernhard’ın Romanlarında Şiir İzleği
Thomas Bernhard’ın Hikâyelerinde Şiir İzleği
Thomas Bernhard’ın Tiyatrolarında Şiir İzleği
Thomas Bernhard’ın Poetikası Ve Şiir Kitaplarının Analizi
Şiir
Tanrı
Ölüm
Doğa
Beden
Şarap
Anne
Baba
Siyah
Sonuç
Kaynakça
Dizin
De Ki /14
Thomas Bernhard’ın Şiir Dünyası
Ahmet SARI
© De Ki Basım Yayım Ltd. Şti., 2007
Yayına Hazırlayan: Binali Mansur
Kapak Tasarımı: admtasarım
Baskı: Cantekin Matbaası (0 312 384 34 35)
Birinci Baskı: Mayıs 2007 (1100 Adet)
ISBN: 978-9944-492-11-9
Bandrol Seri No Aralığı: SKB-UYY-849577’den SKB-UYY-850676’ya kadar.
Şu Şiir İşçiliği * Jorge Luis BORGES
Sunuş
Jorge Luis Borges çağdaş dünya edebiyatının önde gelen figürlerinden biridir. Sanatsal açıdan kışkırtıcı olan Borges, iyi planlanmış muammalı şiirler ve kısa öyküler yazdı. Bunların çoğu karmaşık felsefi temalar içermektedir. Edgar Allan Poe’nun başlattığı fantastik edebiyat geleneğini izleyen Borges, bu türü felsefi fikirleri incelemeye ve uygun soruları sormaya olanak tanıyan eklektik bir bütüne dönüştürdü. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde avangard akıma katılan Borges, zamanla yazıda biçimsel ve entelektüel yoğunluğu göstermek için kendine özgü bir post-avangard edebiyat türü geliştirdi. Bu edebiyat türü, edebiyatın kendi kendisinin bir yansıması olduğu ileri sürer ve yaşamdan koptuğu anı açığa vuran eleştirel bir özsorgulama sürecini gösterir. Borges’in edebiyatı tek tek insanların eserlerinin toplamı olarak değil de bizzat edebiyatın –ya da yazının– eseri olarak görmesi, esasen metinlerarasılık nosyonuna zemin hazırlar. Okurun metni değiştirdiği ve onu yeniden yarattığı yönündeki görüşü, okur eleştirisinin temelini oluşturur. Paradokstan ve devamlı ertelenen anlamdan aldığı haz, güncel metin/yorum teorilerini önceler.
Borges’in eserlerinde edebiyat, felsefe ve teoloji alanlarındaki geniş ve ezoterik okumalarının etkisi büyüktür. Gnostizmle Kabala’nın teolojik spekülasyonları olay örgülerinin çoğuna temel oluşturur. George Berkeley’den etkilenen Borges, somut gerçekliğin yalnızca zihinsel algılar olması fikriyle oynar. Ona göre, “gerçek dünya,” sonsuz gerçeklikler dizisinde yalnızca olası bir gerçekliktir. İnsanın sonsuz bir evrende anlam arama çabasını beyhude bir çaba olarak gören Borges için asıl bilmece uzay değil, zamandır. Borges’in öykülerinin çoğu evrensel temaları kuşatır: Bir yaşam metaforu ya da içeriği zaman olan bir bilmece olarak karşımıza çıkan labirent, farklı kimlikleri yansıtan ayna imgesi, hançer mitolojisi, Pascal uçurumunun korkunç küresi, cogito, ergo sum cogitatio, bilginin aldatıcı doğası, uykusuzluğun soykütüğü, ebedi dönüş ikonografisi. Yazara göre bütün kitaplar kutsaldır ve dokunulmazdır. Hepsi Gerçek Tanrı’yı ilan eder.
Bir deneme yazarı olarak Borges pek çok konuda derin bilgiye sahiptir: Antik filozoflar, mistikler, kabalistler, gnostikler, Fransız şairleri, Cervantes, Dante, Schopenhauer ve özellikle Shakespeare, J. Milton, Coleridge, De Quincey, Wells, Chesterton, Poe, Stevenson, Kipling, Shaw, Whitman, Emerson ve Twain gibi yazarlar üzerine yazılar yazmıştır.
Bir psikoterapistten yardım alarak sıkılganlığının üstesinden gelip konferans tekliflerini kabul eden Borges’in konferanslarının her biri “tek başına çıkamayacağımız edebiyat yolculuklarıdır. Bizim Virgil’imizdir Borges, yolu yalnızca o bilir.” Çevirisini sunduğumuz Şu Şiir İşçiliği de, Borges’in 1967–1968 yıllarında Harvard Üniversitesi’nde şiir üzerine verdiği altı konferansın metinlerinden oluşan keyifli bir edebiyat yolculuğudur. Metinlerin çevirisinde Borges’in konuşma üslubu korunmaya çalışılmıştır. Ayrıca konferanslarda sık sık alıntılanan şiir ve dizelerin çevrilerinde ses, müzik, ritm vb. şiirsel özelliklere dikkat edilmekle beraber, Borges’in çözümlemelerinin teorik gereksinimleri –söz oyunları, metafor kalıpları vb.– temel kriter olarak alınmıştır. Dizelerin Türkçe çevirileri metinde köşeli parantez içinde, şiir çevirileri (*) işareti ile dipnotta verilmiştir. Metnin Türkçeye kazandırılması sırasında değerli katkılarından dolayı Ali Utku’ya ve Nazlı Ezgi Erkan’a teşekkür ederim.
Jorge Luis Borges (1899–1986): Arjantinli şair, deneme ve kısa öykü yazarı. Latin Amerika´nın ve dünya edebiyatının önde gelen isimlerinden J. L. Borges, İngiliz asıllı bir aileden geliyordu ve İngilizceyi İspanyolcadan önce öğrendi. Erken çocukluğu Arjantin’de geçen Borges, I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde (1914) ailesiyle birlikte Cenevre’ye taşındı. Burada Latince, Fransızca ve Almanca öğrendi ve üniversite eğitimini tamamladı. Aile 1919’da Cenevre’den ayrılarak İspanya’ya geçti. İspanya’da kaldığı süre içinde Borges, Rafael Cansinos-Asséns liderliğindeki avangard edebiyat akımı Ultraizm’den etkilendi. 1921’de Buenos Aires’e dönen Borges, şiirlerini ve denemelerini edebiyat dergilerinde yayınlayarak yazarlık kariyerini başlattı. 1923’te ilk şiir kitabı Buenos Aires Tutkusu’nu (Fervor de Buenos Aires) yayınladı. Martín Fierro, Prisma, Proa ve Sur dergilerinin kuruluşuna katkıda bulundu ve bu dergilere yazılar yazdı. 1930’dan sonra Borges edebiyat alanında yeni bir deneye girişti. Şiir, eleştiri, deneme ve öykü türlerinin karışımından oluşan yazılar yazmaya başladı. Bu çalışmanın ilk ürünü, kısa öykü derlemesi Alçaklığın Evrensel Tarihi’dir (Historia universal de la infamia, 1935). Borges 1937’den itibaren Buenos Aires’te kütüphane arşiv memuru olarak çalışmaya başladı. 1942’de arkadaşı Adolfo Bioy-Casares ile dedektif öykülerinden oluşan Don Isidro Parodi İçin Altı Sorun’u (Seis problemas para don Isidro, 1942) “Bustos Domecq” adını kullanarak yayınladı. 1946’da Juan Perón’un iktidara gelişiyle, kütüphanedeki işine son verildi. Borges, Buenos Aires’te bir akademik derginin editörlüğünü üstlendi. Emecé Editores Yayınevi’nin edebiyat danışmanlığında bulundu. 1955’te Perón’un iktidarı kaybetmesinden sonra, Ulusal Kütüphane’nin müdürlüğüne getirildi. Aynı dönemde Buenos Aires Üniversitesi’nde İngiliz ve Amerikan edebiyatı profesörlüğüne başladı ve 1970’e kadar bu görevde kaldı. Kalıtımdan gelen bir hastalık nedeniyle Borges, 1950’li yıllarda neredeyse tamamen kör olduysa da bu durum, hem ABD’de hem de Avrupa’da çeşitli üniversiteleri ziyaret etmesine ve konferanslar vermesine engel olmadı. Borges 1961’de Formentor ödülünü Samuel Beckett ile paylaştı. 1967’de Harvard Üniversitesi’ndeyken Norman Thomas di Giovanni ile tanıştı. Beş yıllık ortak çalışma dönemine giren ikili, Borges’in eserlerini İngilizceye çevirdi ve yazar, İngilizce konuşulan dünyada yeni bir ün kazandı. 1973’te Juan Perón tekrar iktidara gelince Ulusal Kütüphane’deki görevinden istifa etti. 1985’te Cenevre’ye yerleşti. 1986’da Cenevre’de karaciğer kanserinden öldü.
Çok üretken bir yazar olan ve 20. yüzyıl edebiyatının klâsik yazarları arasına giren Borges’in bazı eserleri şunlardır:Yolun Ötesinde Ay (Luna de enfrente, 1925), San Martin Defteri (Cuaderno San Martin, 1929), Evaristo Carriego (1930), Sonsuzluğun Tarihi (Historia de la eternidad, 1936), Yolları Çatallanan Bahçe (El jardín de senderos que se bifurcan, 1941), Alef (El Aleph, 1949), Ölüm ve Pusula (La muerte y la brújula, 1951), Öteki Soruşturmalar (Otras Inquisiciones, 1952), Şiirler (Poemas, 1943, 1954, 1958), Karanlığa Övgü (Elogio de la Sombra, 1969), Brodie Raporu (El informe de Brodie, 1970), Kum Kitabı (El Libro di Arena, 1975), Yedi gece (Siete noches, 1980),Dantevari Denemeler Shakespeare'in Belleği (Neuve Ensayos Dantescos La Memoria de Shakespeare, 1982). Ayrıca Borges, Virginia Woolf’un Orlando’sunu, Henri Michaux’nun Asya’da bir Barbar’ını (A Barbarian in Asia), Herman Melville’in Katip Bartleby’sini (Bartleby the Scrivener) ve William Faulkner’ın Yaban Palmiyeleri’ni (The Wild Palms) İspanyolca’ya çevirdi.
İçindekiler
Sunuş
Şiir Bilmecesi
Metafor
Hikâye Anlatımı
Sözün Müziği ve Çeviri
Düşünce ve Şiir
Şairin Amentüsü
Şuradan Buradan Çok Yönlü İşçilik Üzerine
Dizin
De Ki / 17
Şu Şiir İşçiliği
Jorge Luis Borges
© Harvard University Press, 2000
© De Ki Basım Yayım Ltd. Şti., 2006
Çeviride esas alınan özgün metin: This Craft of Verse, The Charles Eliot Norton Lectures, 1967–1968, ed. Cǎlin-Andrei Mihǎilescu (Cambridge, Massachusetts, and London, England: Harvard University Press, 2000).
Çeviren: Mukadder Erkan
Yayına Hazırlayan: Binali Mansur
Kapak Tasarımı: İLEF Reklam Atölyesi
Baskı: Cantekin Matbaası (0 312 384 3435)
Birinci Baskı: Ekim 2007 (1100 Adet)
ISBN: 978-9944-492-19-5
Bandrol Seri No Aralığı: SKB-UZT-723951’den SKB-UZT-725050’ye kadar
Deleuze ve Sanat * Anne Sauvagnargues
Ah imgesel ve simgesel olanın yoksulluğu, daima yarına ertelenmiş olan gerçek. [Sanat] ne bir benzeşim, ne bir imgelemdir, ama hızların ve bu daya
nıklılık düzlemi üzerindeki etkilerin birleşimidir: bir düzen, bir izlence ya da bir çizelgedir […].Deleuze & Guttari
Deleuze ve Sanat
Deleuze et L'Art
Anne Sauvagnargues
Çeviren: Nurten Sarıca
428s., Ciltsiz, 13.5×21
Ankara, 2010, 1. Basım
ISBN: 978-9944-492-53-9
Etiğin Tüketiciler Dünyasında Bir Şansı Var mı? * Zygmunt Bauman
|
JeanBaudrillard:Radikal Belirsizlik * Mike GANE |
Jean Baudrillard, Batı kültürünün bir dizi simülasyon modeli ya da düzeni olarak gelişmiş olduğu yönündeki meydan okuyucu teziyle dikkat çekmiştir. Hipergerçeklik kavramı, onun simülasyonun “üçüncü düzen”i adını verdiği şeye egemendir. Bu kitap, Baudrillard düşüncesine genel bir giriş sağlarken, onun hipergerçekliğin ötesinde ve dördüncü düzen içinde modern kültür ve radikal belirsizlik çözümlemesini haritalandırma yönünde ilk girişimdir. Burada Mike Gane, Baudrillard’ın anahtar kavramlarını sunuyor ve postmodernizm, feminizm, teknoloji, sanat, savaş, zaman ve politika gibi özgül alanların çözümlenmesine yaptığı katkıyı inceliyor. Gane, Baudrillard’ı, sanallaştıkça aşırı fenomenlerin istilasıyla karakterize edilen bir dünyada, kırılganlık ve kararlaştırılamazlık teorisyeni olarak konumlandırıyor. Baudrillard’ın radikal belirsizliğe karşı geç dönem ilgisini ve daha yakın zamanlı düşünceler ve teoriler ışığında erken dönem düşüncesini yeniden-yapılandırma tarzını çözümlerken Gane, Baudrillard’ın eserlerindeki yeni gelişimlerin, aşırılıklar dünyası üzerine daha uygun bir düşünüm olduğunu öne sürüyor. Bu giriş, Baudrillard’ın eserlerine yönelik muhafazakâr tepkilere açıkça meydan okuyor ve simülasyonun dördüncü düzeninin önemini vurguluyor.
Mike Gane: Loughborough Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesidir. Kültür sosyolojisi ve toplum teorisi alanlarında çalışmalar yürüten Mike Gane, özellikle Fransız toplum teorisi üzerine bir uzmandır. Comte, Marx, Mauss, Lyotard, Canguilhem, Baudrillard, Derrida ve Virilio üzerine yaptığı son çalışmalar, Fransız Toplum Teorisi (French Social Theory, Sage, London, 2003) adlı kitapta toplanmıştır. İktidar sosyolojisi, ideoloji, kültür ve edebiyat teorisi, cinsiyet, tüketim kültürü ve tüketim teorisi üzerine çok sayıda çalışması bulunmaktadır. Gane ayrıca Economy and Society dergisinin editörleri arasındadır.
Eserlerinden bazıları şunlardır: Bir Foucault Eleştirisine Doğru (ed., Towards a Critique of Foucault, Routledge and Kegan Paul, London and New York, 1986); Durkheim’ın Sosyolojik Metoda İlişkin Kuralları Üzerine (On Durkheim's Rules of Sociological Method, Routledge, London and New York, 1988); İdeolojik İkilemler: Gündelik Düşüncenin Toplumsal Psikolojisi (ed., M. Billig, S. Condor ve diğerleri ile birlikte, Ideological Dilemmas: A Social Psychology of Everyday Thinking, Sage, London, 1988); Baudrillard, Eleştirel ve Ölümcül Teori (Baudrillard: Critical and Fatal Theory, Routledge, London, 1991); Baudrillard’ın Hayvannamesi: Baudrillard ve Kültür (Baudrillard’s Bestiary: Baudrillard and Culture, Routledge, London and New York, 1991); Durkheim ve Mauss’un Radikal Sosyolojisi (The Radical Sociology of Durkheim and Mauss, Routledge, London and New York, 1992);Baudrillard’
Ali Utku: Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü.
Serhat Toker: Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.
Sanal, artık bir zamanlar olduğu gibi potansiyel olarak gerçek değil. Göndergesel –yörüngesel ve yörünge-dışı– değil; artık bir daha gerçek dünya ile karşılaşması da hedeflenmiyor. Orijinal olanı soğurduğu için, dünyayı kararlaştırılamaz olarak üretiyor. (Jean Baudrillard, Impossible Exchange, Verso, New York, 2001, s. 15)
… sonun yok oluşu kendindedir … bir sona ermeyi bile başaramayan ve bu yüzden sonsuz bir tekrarın, belirsiz bir ölümsüzlüğün teminatı altında olan kültürümüzün ve tarihimizin karakteristiği olarak görünür. (Jean Baudrillard, TheIllusion of The End, Stanford University Press, New York, 1995, s. 115)
Mutlak kural, size verilenden fazlasını iade etmenizdir. Asla daha azını değil, daima daha fazlasını. Düşüncenin mutlak kuralı, dünyayı bize verildiği şekliyle –anlaşılmaz– iade etmektir. Ve mümkünse, biraz daha anlaşılmaz kılmak. (Jean Baudrillard, The Perfect Crime, Verso, New York, 1996, s. 105).
1968 sonrası Fransa sahnesinde, yirminci yüzyılı derinden etkileyen birçok Parisien entelektüel arasında Baudrillard (tıpkı Derrida gibi), kendine özgü üslubuyla, kendisi hakkında bir şeyler düşünmeye ya da yazmaya girişen herkesi bir şekilde çetin bir sıkıntıya sokmuştur. Böylesi bir sıkıntıdan söz ederken Zygmunt Bauman, ne zaman Baudrillard’ın resmettiği dünyayı zihninde canlandırmaya çalışsa, aklına George Orwell’ın bir yazısında geçen Booster adlı bir gazetenin geldiğini ifade eder.Booster, kendisini “politik-olmayan, etik-olmayan, edebi-olmayan, öğretici-olmayan, ilerici-olmayan, tutarlı-olmayan, çağdaş-olmayan” bir gazete olarak tanımlar. Bauman Baudrillard’ın, Booster gazetesine benzer, ancak “çok daha ciddi ve keskin” biçimde, içinde yaşadığımız dünyayı -olmayanlarla ya da yok oluşlarla betimlediğini öne sürer: “Baudrillard’a göre dünya, tanıdığımız ve önemsediğimiz çok sayıda insanın, katılacakları söylenmişken –yazık ki– gelmedikleri bir davete benzer”. Rex Butler da, ardından kaleme aldığı yazısında, Baudrillard’ın ölümünü bir son teması ile ilişkilendirmeye ve ölümüyle yaşamı arasında bir ilişki kurmaya çalışanlara, onun ölüm ve son ile ilgili önemli uyarısını hatırlatır. Bu, ayrıcalıklı son düşüncesine ve dünyaya anlam atfetmeye karşı bir uyarıdır. Aslında Baudrillard’ın bütün eserlerinde, bu tür bir son düşüncesini ve anlamı reddetme yönünde sürekli bir çabanın var olduğu söylenebilir. Bu yüzden eserlerinde kesin bir anlam, çözüm ya da yanıt aramaya çalışan pek çok kimse, yanlış anlama sonucu Baudrillard hakkında ya katı bir olumsuzlama ya da fanatik bir hayranlık geliştirmişlerdir. Bu doğrultuda, Baudrillard’ın en iyi bilinen kavramı simülakr bile, bu yanlış anlaşılmalara maruz kalmıştır. Elinizdeki kitapta Mike Gane, bu kişilerden ve Baudrillard’ın radikal düşünceleri karşısında geliştirdikleri tepkilerden çarpıcı örnekler sunuyor. Aslında, Baudrillard’ın tam da radikal düşünce olarak tanımladığı kendi konumu, sürekli bir olumsuzlamayla bir ölümcül stratejinin yörüngesini takip eden, bunu bir ayart(ıl)ma mantığı içinde betimleyen ve var olandan çok, olmayana itibar eden bir bakış açısının sonucudur –böylelikle simülakr, kendisinden ancak şüphelenebileceğimiz, hem burada olan hem de olmayan ve ancak burada olmayışıyla algımıza konu olandır. Baudrillard, böylesi bir şüpheyle Batı kültürünü, moderniteyi, post-endüstriyel küresel durumu, medyayı, tüketim ve kitle kültürünü, bunların sonuçlarını ve en çok da imgelerini –yeri geldiğinde yine bir imge olarak, burada olmayan bir savaşı da– çözümlemeye girişir. Böylece, bazen toplumsalın sonunu ilân eden bir sosyolog, bazen bir nihilist, bazen bir teorik anarşist ya da bir maniheist olarak Baudrillard’la karşılaşırız. Ancak, yazılarında ve çözümlemelerinde karşılaştığımız kişi, aslında her şeyden önce bir ironisttir. Kendine özgü ironik konumunun bir sonucu olarak yazılarında sık sık karşılaşılan “radikal düşünce”, “belirsizlik” ve “kararlaştırılamazlık”, hem kendisini hem de betimleye çalıştığı dünyayı anlamada anahtar kavramlar olarak öne çıkar. Bu kavramlar eşliğinde, örneğin onun bir potlaç modeli tarzında, zaten bir muamma olarak verilen dünyaya daha muammalı bir yanıt verme önerisiyle neyi kastettiği açıklık kazanır.
Mike Gane, özellikle “radikal belirsizlik” bağlamında gerçekleştirdiği okumasında, Baudrillard’ın eserlerindeki birtakım anahtar unsurları, eserlerinin üsluplarını, hedeflerini, dönüşümlerini görece sabit bir çerçeve içine yerleştiren güçlü bir giriş sunuyor. Güncel çözümleri birçoklarını şaşkına çevirecek bir karmaşıklık düzeyine sahip bu kışkırtıcı, radikal düşünürü, seçeneklerin olmadığı bir konuma değil, her konjonktürde önemli kültürel ve politik sorunlar için doğru yanıtı bulmaya çalışan bir konuma yerleştiriyor.
Çeviri, toplum teorisinde çağdaş yönelimlere odaklı ortak kaygıların ürünüdür. Sürece katkılarından dolayı Mukadder Erkan’a, ayrıca düzelti aşamasındaki yardımlarından dolayı Hülya Göğerçin’e teşekkür ederiz. Kitabın, eserlerinin çoğu dilimize kazandırılmış olan Baudrillard’ın düşüncesinin ve konumunun anlaşılmasına bir katkı sağlayacağı umuduyla.
Ali UTKU – Serhat TOKER
İÇİNDEKİLER
SUNUŞ
ÖNSÖZ
1. BÖLÜM: JEAN BAUDRILLARD
KARŞILAŞMALAR
BAUDRILLARD’IN GÜNLÜKLERİ
BAUDRILLARD’I OKUMAK
TERİMLER
2. BÖLÜM: GENEL BAKIŞ 33
YÖRÜNGE
MARX’TAN NIETZSCHE’YE
MODERNİTE
DİRENİŞ BİÇİMLERİ
ÖLÜMCÜL TEORİ
3. BÖLÜM: KIRILGANLIK
SİMÜLAKRLAR
YANILSAMA
SOSYOLOJİ Mİ?
POSTMODERNİZM Mİ?
EKLEKTİZM Mİ?
4. BÖLÜM: GERÇEKLİK VE HİPERGERÇEKLİK
SEMBOLİK DÜZEN
AYARTMA
GERÇEK
HİPERGERÇEKLİK
AŞIRILIKLAR
5. BÖLÜM: BELİRSİZLİK
SALDIRI
KAOS
DEVRİM
İMGELER
BELİRSİZLİK
POSTMODERN BİLİM Mİ?
6. BÖLÜM: TEKNOLOJİNİN SIRADANLAŞMASI
DÖRDÜNCÜ DÜZEN
SIRADANLAŞMA
7. BÖLÜM: CİNSELLİK VE CİNSİYET
FEMİNİZM
ERİLLİK
8. BÖLÜM: SAVAŞ 111
1968
HIZ
KÖRFEZ SAVAŞI
VIRILIO’YA KARŞI BAUDRILLARD
9. BÖLÜM: SANAT VE FOTOĞRAFÇILIK
SOYKÜTÜK
TRANSESTETİK BİÇİMLER
FOTOĞRAFÇILIK
10. BÖLÜM: SONUÇ
MESİHSEL ÇEŞİTLEMELER
RADİKAL TEORİ
KAYNAKÇA
DİZİN
De Ki / 29
Jean Baudrillard: Radikal Belirsizlik
(Jean Baudrillard: In Radical Uncertainty)
Mike GANE
© De Ki Basım Yayım Ltd. Şti., 2008
© Pluto Press (İngiltere), 2000
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca her hakkı saklıdır. De Ki Basım Yayım Ltd. Şti.’nin yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen çoğaltılamaz.
İngilizce’den Çevirenler: Ali UTKU – Serhat TOKER
Yayına Hazırlayan: Sinem Umman
Teknik Hazırlık: Binali Mansur
Kapak Tasarımı: İLEF Reklâm Atölyesi
Kapak Resmi: Serhat Toker Arşivi. Baudrillard’ın 26 Nisan 2004 tarihinde İzmir Fransız Kültür Merkezi’ndeki “Baudrillard İzmir’de” başlıklı fotoğraf sergisinin açılışında çekilmiştir. Baudrillard’ın arkasında kendi fotoğraflarından biri, “Transparent Rouge” (Şeffaf Kırmızı, Lüksemburg, 2002). Baudrillard, sergi açılışını izleyen 27 Nisan 2004 tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi DESEM Salonu'nda “Sanal Evren ve Haber Dünyası” başlıklı bir konferans da vermiştir.
Baskı: Cantekin Matbaası (0 312 384 3435)
Birinci Baskı: Haziran 2008 (1100 Adet)
ISBN: 978-9944-492-28-7
Bandrol Seri No Aralığı: SKB-VKF 388461’den SKB- VKF 389560’a kadar.