Kırımlı yazar Cengiz Dağcı, Londra'daki evinde önceki gün vefat etti. Türk dünyasının lirik yazarı olarak bilinen ve yirmi beşten fazla eserinin tamamı Türkçe yayımlanan Dağcı, uzun süredir rahatsızdı. Dağcı için Londra'da bulunan Süleymaniye Kültür Merkezi'nde bugün ya da yarın bir tören düzenlenmesi bekleniyor. Dağcı'nın cenazesi, düzenlenecek törenin ardından İslami usullere göre Londra'da defnedilecek.
Cengiz Dağcı, Rus baskı ve işgalleri sonucu yurdunu kaybeden binlerce Kırım Türk'ünden biriydi. 9 Mart 1920'de Kırım'ın Yalta şehrinin Kızıltaş köyünde doğdu. Çocukluğu yoksulluk ve baskılar altında geçti. Kırım Pedagoji Enstitüsü ikinci sınıfında iken İkinci Dünya Savaşı çıktı. 1941'de Ukrayna cephesinde subay olarak savaşırken Almanlara esir düştü. Bir süre sonra Almanlar tarafından kurulan Türkistan Lejyonu'na katılıp, bu sefer de Ruslara karşı savaştı. 1945-46 yıllarında pek çok Türkistanlı ile birlikte Türkiye'ye gelmek için müracaat etti. Fakat devrin bürokratları tarafından bu istekler kabul görmedi. Dağcı da eşi ve kızıyla 1946 yılında önce Edinburgh'a, 1947'de de Londra'ya yerleşti. 1953 yılında bir lokanta açan Dağcı, 1974 yılında ise Londra'da Wimbledon yakınlarındaki Southfields bölgesine yerleşti.
Cengiz Dağcı, vatanından ayrıldıktan sonra bir daha Kırım'a dönmedi. Eserlerinde hep Kırım Türklerinin Ruslardan gördüğü baskıları anlattı. "Ben yalnızca Kırım'ın yazarı değilim ama Kırım'ın faciasını bütün gerçeği ve içtenliğiyle yalnız ben yazabilirdim." diyordu. Kitaplarını 'annemin dili' dediği Türkiye Türkçesi ile yazdı. Ama Türkiye'ye de hiç gelmedi. İlk kitabı, 1956 yılında Yaşar Nabi'nin yönetiminde olan Varlık Yayınları tarafından yayımlandı. Kitabın adı "Sadık Turan'ın Hatıraları"ydı. O yıllarda cep kitapları yayımlayan Yaşar Nabi, kitabı büyük bularak iki cilt halinde yayımladı: Korkunç Yıllar ve Yurdunu Kaybeden Adam. Dağcı'nın kitaplarının redaksiyonunu Ziya Osman Saba yaptı. Dağcı bu durumdan da oldukça memnun olmuştu. Kitaplar birbirini takip etti, hatta Varlık Yayınları, Dağcı ile birlikte büyük boy kitaplar yayımlamaya başladı. Bundan sonrasını Dağcı şöyle anlatıyor: "Yaşar Nabi'nin ölümünden sonra Varlık Yayınevi ile irtibatım koptu. Türkiye'de ideolojik ayırım çok öne çıktı. Yayınevinin başına geçenler beni 'sağcı yazar' olarak değerlendirdi ve eserlerimi basmadı. Ben yazarların kutuplaşmalar içinde yer almasından hoşlanmıyorum. Yazar, toplumun her kesimine hitap eder. Şimdi bütün kitaplarım Ötüken Neşriyat tarafından seri olarak yayımlanıyor. Onlara müteşekkirim."
Dağcı'nın eserlerinin isimleri de anlattığı konular kadar hüzünlüdür. Onlar da İnsandı, Ölüm ve Korku Günleri, O Topraklar Bizimdi… Her biri adeta birer çığlık gibidir… İlk romanı Korkunç Yıllar'da anlattığı Sadık Turan'ın hikâyesi adeta kendi yaşadıklarıdır.(zaman)