DEĞİRMEN DERGİSİ 25. SAYI

DEĞİRMEN DERGİSİ 25. SAYI DOSYA:KAYNAKLARIMIZ

 

Değirmen Dergisi 25. sayısı baharın coşkusu, yenilenmişliği ve diriliğiyle beraber geldi. 

Bu sayının dosya konusu: Kaynaklarımız. Kaynaklarımızın önemi her geçen gün bir kez daha ortaya çıkıyor. Eğer kaynaklarımızı layıkı veçhile kullanabilseydik ve anlayabilseydik bunlar bölgenin başına gelmeyecekti. Kaynakları tanıma ve onların değerini bihakkın verebilme, sürekli kaynayan bir coğrafyada daha bir önem arzetmektedir.  Continue reading

kitap-lık 149’da okunabilecekler

  • Hakan Arslanbenzer-parçalı ham
  • Necip Tosun-Faulkner'dan Şiir, T. S. Eliot'dan Roman
  • Orhan Kahyaoğlu-Turgut Uyar Şiirini Yeniden Okumak Şart!
  • Abdullah Şevki-Thomas Mann, Venedik'te Ölüm Romanı ve Nietzshe

toplam dört puan…..diğerleri bolca hikaye, şiir ve terane..

Mehmet Öztek'in Paspas adlı şiiri dikkate değer.

Deki Yayınlarından değerli birkaç eser

 

 

Thomas Bernhard’ın Şiir Dünyası * Ahmet SARI

Avusturya edebiyatının en uslanmaz ve dizginlenemez yazarları kimdir dense hiç şüphesiz akla ThomasBernhard, Peter Handke ve Elfriede Jelinek gelir. Hepsinin de kendilerine özgü yazı anlayışları Avusturya edebiyatına damgalarını vurmalarını sağlamıştır. Her ne kadar Türk okurları Bernhard’ı Türkçeye çevrilen romanları ve oyunları ile tanıyorsa da Bernhard’ın kaleme aldığı şiirler de edebi bir tür olarak onun kaleme aldığı romanlar, hikâyeler, mektuplar, tiyatrolar kadar önemlidirler. Bernhard’ın yazı gücü yaşadığı dönemlerde hep Kafka’nın yazı gücüyle karşılaştırılmış, bir senede farklı türlerde üç kitap çıkarma doğurganlığını göstermiştir. Şiir türüyle yazı dünyasına girmiş, birkaç şiir kitabından sonra şiiri uzun süre bir köşeye bırakarak roman yazmaya başlamış ve bu türde de çok başarılı olduğunu görünce düzyazının sınırlarını zorlayarak tiyatro denemelerine başlamış ve bu türde de oldukça başarılı eserler vermiştir. Bernhard, kendi Bernhardyen yazı stilini, düşünce iklimini, yani hastalıklı figürlerini, uyuşmaz ve içe kapanık, her şeyi hor gören, karamsar bir ruh dünyasına sahip olan, insanları, yaşadığı memleketi, bilimi ve hiçbir şeyi kale almayan bir anlamda anarşist karakterlerini yazdığı şiirlerine de yansıtmıştır. Thomas Bernhard’ın Şiir Dünyası adlı bu kitap, Thomas Bernhard’ın bütün eserlerinde şiir izleğinin izini sürmeyi ve tespit ettiği bulgularla da bir nevi Thomas Bernhard’ın poetikasını çıkarmayı amaç edinmektedir. Continue reading

Dergah 35 yaşında

 

Hareket Yayınları'nın 45'inci, Dergâh Yayınları'nın 35'inci yılı Fatih Belediyesi Topkapı Kaleiçi Sosyal Tesisleri'nde geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirilen bir etkinlikle kutlandı.

Geniş katılımın olduğu toplantıya, Orhan Okay, İnci Enginün, Zeynep Kerman, Bilge Seyidoğlu, Ercüment Konukman, Emin Işık, Birol Emil, Muzaffer Civelek, Ali Birinci, Abdullah Uçman, Beşir Ayvazoğlu, Nuray Mert, Hayriye Ünal, Ali Ayçil gibi tanınmış isimlerle birlikte Hareket ve Dergah'a ilk gününden bu güne kadar emekleriyle katkıda bulunanlar katıldı. Continue reading

Poiesis Olarak Sanatın Çerçevesi

 

Sanat eserinin yapısında benzersiz, farklı, çarpıcı, yeni vb. olarak sunulanın algısıyla başlıyor her şey. Alımyacının, eserin yapısında bir önsezi, önkavrayışıyla bulduğu-rastladığı, kendisinde olmayan, kendisinde o an noksan olan bu nitelikler,ilksel hakikatle, alımyacıda bir değişimi başlatır. Bu kavrayış alımlayıcıyı eser yönünde bir iştihaya, ardından bir arzulamaya iter. Bu algıyla ortaya çıkan duygulanımlar(pathos) alımlayıcıdaki değişimin en büyük göstergeleridir.

Alımlayacının ruhsal hareketi eser yönündedir, eserde sunulan gibidir. O, oradakini, ondakini arzular.  Continue reading

Orhan Koçak’tan Turgut Uyar Okunur

Metis'teki tanıtım yazısı:

İkinci Yeni hareketinin başlatıcılarından Turgut Uyar'ın en çok yankı bulmuş denemelerinden biri, "Efendimiz Acemilik" başlığını taşır. Uyar, kazanılmış ustalıklarla yetinen şairleri eleştiriyordu burada. Ama yazıdaki bir cümle, ne yayımlandığı dönemde ne de daha sonra dikkat çekti: "Kendilerini yeniden icat edemediler," diyordu Uyar, önceki kuşağın şairlerinin büyük çoğunluğu için. Bu söz bütün İkinci Yeni projesinin de özünü verir: şairin ve şiirin kendi kendini doğurması. Edinilmiş becerileri arkada bırakarak yeni deneylere Continue reading