Nilgün Karlı
SÜHAN’SIN DİDEDEM(*) Hepsi şair midirler? Değildirler herhalde. Yazarların birkısmını tanımıyorum da. Sühan adını elbette duydum fakat ilk kez bir sayısıylakarşılaştım. Renk ve biçimce iddiasız fakat sıcak, sevecen duruyor. İçerik herzaman olageldiği gibi tartışılabilir elbette.Bu sayıda şiir üzerine yazmış tüm yazarlar. Dergide şiirin kendisi yok. Oysaşiiri en güzel yine şiir anlatır derler, dikkate almamışlar ama sebebi başyazıdabelirtilmekte: Dergilerde en çok yayımlanan şiir oluyormuş, Sühan ekibi şiirsizde dergi çıkarılabileceğini göstermek istemişmiş. İyi de yayın hayatını sürdürendergilere bakılmalı şu halde, şairler çoğunlukta mı diye. Çoğunlukta ise bundanşikayete kimin hakkıolabilir ki? Oluyor ama, bu Sühan’la da sınırlı değilelbette. Son moda takıntı, epidemik vaka. Okur değil, şikayetçi olanlar şiiryazanların ta kendisi üstelik. İhmale gelmemeli, nedenleri üzerinde düşünmeliderim.Dergideki yazılarda dikkat çeken ortak nokta son dönem şiirlerinde bir bakıştagözlemlenen seviyesizlik. Fena halde rahatsızlar bu durumdan. Sevememişler,benimseyememişler yazılmakta olan şiirleri. Ortam ise ümit vermemekte. Bu yüzdenolsa gerek şiiri öğretme telaşında kimi. “Allah’ın ipine” tutunan şairleriövüyor bir başkası. Bu meyanda Sezai Karakoç ismi geçmekte yer yer, anıştırmalarcabası. İlhan Berk’in bence büyük bir gafı sayılması lazım gelen “Her Türkkendisini şair sanır” ifadesini kalkan yapan bile var. Ne biri ne diğerleridoyurucu kılınmış ama –sözler havada. Dergideki yazılarda üzerine çalışılmışyazılar var elbette. Ne var ki bildik görüşler çoğunlukta. Bütün yazılar içindeğilse de genelinde, kısmen bilgi hakim ama daha çok inanç ve sezgileredayanılarak dile getirilmiş önyargılar ağırlıkta. Oysa akıl (us) ilekavranılabililik düzleminde ifadeden yoksun mudur, nesnel karşılığı olduğunainanılan yargılar? Ve düzyazı ne işe yarar? Bu sorunu anlamak güç değil:Örneklemeden kaçına kaçına varılan yer “yersizlik” olmakta bir bakıma.Somutlanmalı kanaatler, okur paylaşıyor mu diye koklanmalı sonra hava. Yoksasüreli yayınların süreliliği ne anlam ifade eder ki?Sühan, yılını henüz doldurmuş genç bir dergi. Bu yüzden bu yazıda, kendi tezimizile çelişme pahasına, somut örnekler verilmedi. Büyük hedefler seçilmeli, gençmuhayyileye yakışır tarzda, saçma da olsa büyük… İndi olan edebiyatışoför-muavin muhabbeti seviyesinde sınırlar. Kimin edebiyatını mı? Tabi kialternatif Türk edebiyatını… Yani özgür ve özgün yaşam düşlerimizi… Eleştirihakkını da buradan aldık, emeğe saygısızlık sayılmaya..* ( Nisan-Mayıs 2004; Sayı: 7; İrtibat: p.k. 40 SİVAS)
(Aralık dergisinin 17. sayısında (2004 haziran-temmuz-ağustos) yayımlanmıştır.
sühan, hiç görmedim ki bir şey diyeyim… ama iyi şeyler söyleniyor hakkında her geçen gün. duyuyoruz çığırtkan kültür sanat sayfalarından dan dan dan…