Yüzünü Hayata Dönen Dergi


Yakın zamanın, doksanlı yılların son kertesine gelindiğinde şahitlik ettiği siyasal kırılma dönemini her ne kadar geride bırakılan bir kısmi ana tevil etmek güç değilse de, söz konusu döneme benzer koşulların bir süreçler öbeği halinde deveran ettiğini düşünmek de taşıdığı doğruluk payıyla aynı oranda savlanabilir. Sözü edilen dönemin içine doğup bir süre soluklandıktan sonra yeniden yüzünü hayata dönme hazırlıkları yapan bir dergi Edebi Pankart.Tanıtım sayısından son sayısına kadar canlı olmanın o dipdiri heyacanını yaşayıp hissettirebilmiş bir yayın.Ali Emre, Kamran Deniz, Süleyman Ceran, Burhan Gökçe gibi isim(imza)lerin kişisel özverileriyle hayat bulduğu anlaşılan dergi “uzlet köşelerinde kalmış salon kültürünün tenha sözlerini pankartın sokağına taşıyıp kapısını açmak” gibi bir işlev (denge) de taşımıştı geçtiğimiz yıllarda. Anadolu dergiciliğinin sıklıkla sorgulandığı gündelik ve söylevsel edebiyat nutuklarına nisbet;gerçeğin, doğrunun, sahih ve doğal olanın insan olmakla kazanılan ortak bir kimlik yapısında bütünleşebileceğine inancı ve inadıyla söz sahipliği yapmış, hala üzerlerinde yansıyan getto yansımasını atamamış buna rağmen seçkinci ve bilirkişi pozlarına bürünmekten imtina etmeyen merkezilik safsatasına,snopluk ve özentiye de salt yayınlanmasıyla bile cevap teşkil ediyordu. Şiir, öykü, deneme, eleştiri gibi alanlarda yaklaşık üç yıl boyunca ürün veren dergi, kendi yazar kadrosuyla birlikte değişik dergi ve kitaplardan tanıdığımız şair ve yazarlara da kapılarını açık tutmuştu.”Düşkünlüğün, sinikliğin ve yabancılaşmanın” karşısında bir tutum geliştiren yayın, çıkış amacını da “selim bir aklın, sağlam bir yüreğin, onurun ve insan kalabilmenin” nitelikli yanlarına dokunarak özetliyordu. Önceki döneminden farklı olarak içinde bulunduğumuz şu dongun ve durağan günlerde yeniden yayınlanma aşamasına giriyor Edebi Pankart.Sivas merkezli çıkarılacak olan dergi, umulur ki sahih söze hedeflediği katkılarda yeniden bulunabilsin.

(Aralık dergisinin 17. sayısında (2004 haziran-temmuz-ağustos) yayımlanmıştır

Kertenkele Dergisi- 10. Sayı

önsöz ve içsöz’üne, merhaba babında bir ilksöz olarak kertenkele edebiyat ve düşünce dergisi şunları söylüyor; atılan adımların ilkinden başlayarak bir içdökümü yapmak, derginin tarih cetvelini ortaya koymak adına çeteleleri nasıl tuttuğumuzun bilgisini verecektir. ilk altı sayısıyla trabzon ve ordu’da soluk alan kertenkele, bu dönemde gençliğin ve dinamikliğin vermiş olduğu kıvraklıkla oldukça hızlı bir yol alış yaşadı. tanpınar’ın da dikkatle üzerinde durduğu amatör ruhun can verdiği ilk altı sayı belki de küllenmiş olan dergi tarihinde bir kor olma özelliğini yaşattı. profesyonel olmak detayları gözden kaçırtıyor insanoğluna yani artık taşlar yerine oturuyor ve sarsıntılar için oturup Continue reading