Edebiyat ve Düşünce Dergisi Tasfiye, 9. sayısında yine sorgulayan,
duyarlılıklarını açıkça ortaya koyan bir sayı ile okuyucularıyla buluştu.Dünyayı kasıp kavuran zorbalıklara, zulümlere karşı nerede durulması gerektiğinin işaretlerini sunan Tasfiye Dergisi, ilk sayısından bu yana değişmeyen çizgisiyle yerini pekiştirmeye devam ediyor.
İyice duyarsızlaşan yüreklere bir sitem niteliğindeki “Kuruyan Ellerimiz
Bir Taşı Kavrasa” yazısında Ahmet Örs; günübirlik telaşların düşünce
dünyamızın üzerini nasıl örttüğünü etkili örneklerle veriyor. Sahip
çıkmamak, bir kenarda bırakmak ve duyarsız olmak üzerine bir seslenişle
başlayan dergi; Mustafa Uçurum’un “ Özgürlük Masalı” adlı yazısıyla devam
ediyor. Yazıda A.B.D.’nin kendi uydurduğu özgürlük masalıyla özellikle
Müslümanlar üzerinde yaptığı gözler önündeki zulümlere dikkat çekiliyor.
Cemil Arslan “Küresel Emperyalizmin Ayak Oyunları” yazısında Papa’dan yola
çıkarak dünyaya yayılan emperyalist oyunların gelişim sürecini anlatıyor.
Şükrü Hüseyinoğlu, son yılların revaçta mesleği “kişisel gelişimcilik”
üzerine isabetli tespitlerde bulunduğu “Kişisel Gelişimin Geliştirdiği Ne?”
yazısında kişisel gelişimin asıl kimleri geliştirdiğini, bu gelişimin
kimlerin işine yaradığını isabetli tespit ve örneklerle ortaya koyuyor.
Halit Alper Şimşek, “Ramazanın 19. Seheri” adlı yazısında Hz. Ali’nin
şehadetini anlatıyor.
Asım Öz, bu sayıda da tasavvuf eksenli yazılarına devam ediyor. Yanlış
algılanan tasavvuf üzerine dergilerden ve yazarlardan örneklerin yer aldığı
yazısında yazar, tasavvuf üzerine isabetli tespitlerde bulunuyor.
Neşe Gürer, “Sesinin Yankısı Yetmediyse İnsanlığa” adlı denemesinde Filistinli çocukların acılarına sesleniyor ve yazısını “Sen üzülme yavrum! Yalnız bıraksa da
seni tüm insanlık, “dur” demese de zalimin zulmüne basiretsiz kuklalar;
unutma, bizi de onları da yaratan “Bir”i var!” diyerek noktalıyor.
Mehmet Sacit geçen sayıda başladığı anılarına bu sayı da devam ediyor. Bu
sayı da İlim Yayma Yurdu’na konuşmacı olarak gelen Kadir Mısıroğlu ve Ali
Bulaç’a dair anılarından bahsediyor.
Çetin Yıldırım umut vadeden “Bu Sabah Güneş Farklı Doğacak” adlı öyküsüyle
umuda ihtiyacı olanların yüreklerine esenlikler sunuyor.
Hatice Güney, “Hayat ve Sözümüz Sürüyor” adlı yazısında her şeye rağmen
Müslümanların seslerinin yükselmesi gerektiği vurguluyor ve umudumuzun
kaynağını gösteriyor; “Bizim planlarımız ya da öngörülerimiz olsa da
Allah’ın bir planı var. Bizden istenen Allah’ın ipine sımsıkı sarılmamız.”
Haksöz okuyucularının yakından tanıdığı Beytullah Emrah Önce, Tokat’a
gelişini “Dışarıdan İçeriye Tokat Şehri Notları” ile okuyucularla
paylaşıyor.
Elif Kaya’nın “Alaca Mevsimi” , Emine Şimşek’in “Peltek Seremoni”, Hikmet
Kızıl’ın “Suskuya Methiye” adlı denemeleri ile Serim Düğüm’ün yoksulluğun uçlarında yaşanan trajediyi işlediği “Kerbela Çölünün Suyu Hüseyin”
adlı öyküsü derginin diğer çalışmalarını oluşturuyor.
Dergide şiirleriyle;
Halit Alper Şimşek, “Benim Kırık Kalbim”,
Birgül Kamışlıoğlu, “ Hayatın Arka Yüzü”,
Leyla Akgül, “Leyla”
Ahmet Örs, “Son Cümle”,
Ali Bal, “Kalbim Beyrut”,
Mustafa Uçurum, “Kalbim Ortadoğu” adlı şiirleriyle yer alıyor.
Adres: P.K. 38 TOKAT
e mail: tasfiye@tasfiyedergisi.com
web site: www.tasfiyedergisi.com
tel: 0 505 369 67 54
tasfiye dergisini beğeniyle takip ediyorum.Yeni kalemlerle güçlenerek kavlini güçlendiriyor.bize de zevkle okumak düşüyor.yazarların yüreklerine sağlık…selam ola..
tasfiye, günümüzde yayınlanan en cesur dergilerden biri. takip ettiğim ve gördüğüm kadarıyla tasfiye dergisi, müslüman duyarlılıkları ön planda tutuyor. zaten hepimiz için de gerçek olan bu değil mi?