Geçtiğimiz ay dört yüzüncü sayısını çıkaran Türk Edebiyatı dergisi, mart ayına ait yeni sayısıyla kitapçı raflarındaki yerini aldı.Otuz beş yıldır edebiyat dünyasının içinde bulunan dergi, vakıf kaynaklı olması ve kurumsallaşmanın katmış olduğu istikrarla aksamadan yayınına devam ediyor. Türk Edebiyatı’ının 401. sayısı her zaman olduğu gibi editöryal bir sunuş yazısıyla açılıyor.
Derginin son sayı içeriğinde;Tamer Kütükçü,Aykut Kazancıgil,Funda Özsoy Erdoğan,Ahmet Kartal,Alaattin Karaca,Zekeriya Başkal, Kamil Yeşil,Kalender Yıldız imzalı yazı, şiir ve öyküler yer almış.Mustafa Kutlu ve İskender Pala ile yapılmış söyleşilerle birlikte değişik isimlerin metinlerine de yer verilmiş.Dergide yenilenmeye dair kıpırdanmalar bu son sayıda da göze çarpıyor.
Türk Edebiyatı’nın yenilenme konusunda son yıllarda ortaya koyduğu çabanın nesir konusunda geçmişten gelen birikim sahibi duyarlığı zedelemediği sürece olumlu karşılanabilecek bir çaba olduğunu söyleyebiliriz.
Derginin dünden bugüne bir ürün dergisi olmaktan çok kültürel bir misyonla hayat bulduğu gerçeği düşünüldüğünde, kültür eksenli yazıların dergi için her zaman şiir ve hikâyenin önünde yer aldığı ve okuyucu nezdinde derginin varlık sebebi sayıldığı kabul edimesi gereken bir gerçek.Şiir ve nesrin üslûb ve dil olarak birbirinden her zaman ayrılması gereken doğrultuda hareket ettikleri düşünülürse, bu konuda yeni olarak nelerin katılıp nelerden feragat edildiği hususunda da dikkatle izlenmesi gerekiyor. Özellikle nesir konusunda geçmişi aratacak kırılmalarla karşılmamak konusunda daha titiz davranılabilecek mi?..
Sırası gelmişken Türk Edebiyatı’nın kültür dil ve edebiyatla ilgili alanlarda ortaya koyduğu düz yazıya ilişkin gelenekselleşmiş ve birikim sahibi yaklaşımın şiir konusunda süreklilik kesbetmediğini gözlemleyebiliyoruz.Esasen Türk Edebiyatı’nın yenilikle birlikte ,geçmişten bugüne aynı konuda sadfelik ve aleladelik arasındaki ayrımı belirsizleştiren tutucu gelenekselliğin izlerini yansıtmaması konusunda çaba göstermesi gerekiyor.Bu denge son sayılarda yayınlanan Cahit Koytak şiirleriyle az da olsa değişip bizi bile heyecanlandırmıştı.Ancak aynı denge yalnız Koytak’ın şiirleriyle doğrulacak bir denge değil kuşkusuz.En azından mantık olarak arkasının gelmesini diliyoruz.
İletişim için: tedev@ttnet.net.tr