Yaklaşık 20 yıldır yayınını istikrarla sürdüren, hazırladığı kimi özel sayı ve dosyalarla kültür hayatımıza önemli katkılarda bulunan Yedi İklim dergisi, 20. cilde başladığı 199. sayısında (Ekim 2006) baştan sona yenilendi.
Dergideki değişim logo, boyut ve kapak tasarımından başlıyor. Yenilenen amblem-logo ile edebiyat dergilerimizden biri ilk kez, örneğine pek rastlanmayan bir kurumsal kimlik düzenine sahip oluyor. Bu sayıya kadar diğer pek çok dergimiz gibi “edebiyat, kültür, sanat” dergisi olarak yayınlanan Yedi İklim, artık kendini “kültür, sanat, medeniyet, edebiyat” dergisi olarak tanımlıyor. Yine bir farklılık olarak kapağın üst kısmı ya da köşesi yerine tam merkezine yerleştirilen amblem-logo, Yedi İklim’in “bir çevre” dergisi değil, merkezi dergi olacağını; edebi-kültürel onay, kabul merciini dışarıda-uzakta aramanın yanlışlığını vurguluyor. Logo tasarımındaki özgünlük, basın-yayın hayatında hemen hiç kullanılmayan farklı font; derginin yaratıcılık kavramını tüm kültürel faaliyetin odağına yerleştirme isteğinin işaretlerinden biri.
Derginin daha kapağında ruhen genç ve enerjik bir tutumla karşı karşıya geliyor okur. Yeni dönemin yayın stratejisini özetleyen sunuş yazısının başlığı kapakta öne çıkıyor. “Şu dünyanın kahrolasılıklarını ateşe vermek isteyen ruh hali! Edebiyat sana muhtaç.” spotu ile üst üste yığılmış kibrit kutularından ateşlenmeye hazır kibrit kapak mesajının sözel-görsel bütünlüğünü sağlıyor.
Yeni yayın döneminde yaklaşımın ne olacağının ana hatlarıyla anlatıldığı sunuş yazısında müslüman duyuş ve duyarlığına sahip sanat-edebiyat ortamı mensuplarına çağrılar dikkat çekiyor. Konuları, konuları ele alış biçimi ile, hedefini, “yaratıcı bir dergi” olarak tanımlayan; yeniyi aramanın ve yenide kalıcı olanı gözetmenin ilkece altını çizen Yedi İklim, yazarlarımızdan, sanatçılarımızdan iyide-güzelde cüret, ataklık bekliyor. “Düşündüğümüz, tasarladığımız; bir ekip çalışması…” ifadesi ile şu satırlar özellikle dikkat çekici: “Kültür-sanat, düşünce ortamında bir ayrım olacaksa, temel ilke olarak inanmak ve inanmamaktan başka bir ayrım görmüyor, ortak değerler kümesindeki ekolleri, hasbi bağlılıkları ise yürekten takdir ediyoruz. Şartımız iyi niyet, ölçümüz kalite…”
İç sayfalara geçildiğinde, sayfa tasarım mantığında olduğu gibi, içeriğin de özgün bir bütünlük anlayışıyla yeniden kurulduğunu, dergicilikte yeni bir modelin örneğinin verildiğini görüyoruz. Göze okuma kolaylığı için gerekli boşlukların bırakıldığı sayfalarda şiirden hat sanatına, desenden deneysel şiire, deneme türündeki yazılardan özgün grafik çalışmalara, şiir ağırlıklı edebiyat incelemelerinden biyografi ve portre yazılarına, hadis yorumundan Hac konulu seyahat yazısına, felsefi bir değeri de olan yazışma örneklerinden kitap tanıtımlarına, resim ve plastik sanatlardan eleştiri ve çeviriye kuşatıcı bir dikkat ve yaratıcılık dünyası göze çarpıyor.
Süreklilik göstermesi umulan bir modelin kurulduğu bu sayıda hat ve diğer klasik İslam sanatları, yerli düşünce ve sanatın iz bırakmış dergileri perspektifinden yakın dönem edebiyat tarihimiz, insanın en temel konularının ele alındığı felsefe metinlerinden seçmeler, farklı kalemler tarafından ele alınacak portre yazıları, güncel konu ve tartışmaların entelektüel tahlilleri yeni sayılarda devamı gelmesi öngörülen ana başlıklardan.
Yedi İklim, son sayfalarında iki yeni bölüm açıyor: “Haberler, Yorumlar, Dokundurmalar” ile “Sinema, Tiyatro, Müzik, Resim, Reklam”. İki ayrı editörün yönetimindeki bu sayfalarda kısa, haber diliyle yazılmış, kimi örneklerinde eleştirel ya da ironik anlatıma başvurulmuş yazılara yer veriliyor. Geçtiğimiz günlerde gösterime giren, başta muhafazakâr medya olmak üzere ağız birliği ve ortak ezberle yüceltilen “Beş Vakit” adlı film, bu sayfalarda, Mükremin Seçim tarafından kısa bir yazıda, görsel dünyanın içinden sıkı bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Yine bir diğer yazı ise, Ramazan ve yaklaşan Kadir gecesi vesilesiyle Hafız Kemal’in Mevlit icrasını da içeren “Vasfını Bu Resme Tertip Ettiler” adlı harikulade albümünü tanıtıyor. Reklamcılık konusundaki yazının başlığı ise her ramazanda hepimizin dikkatini çeken bir konuya işaret ediyor: “Geldi çattı ramazan, hidayete erecek reklam!”
Yedi İklim’in yeni döneme giriş niteliğindeki bu sayısında yer alan bazı imza ve ürünler şöyle: M. Orhan Okay (Modernleşme ve Edebiyat), Rasim Özdenören (Deneme), Cevdet Karal (Ya Taşın Altında Ya Bıçağın Sapında) Fatma Şengil Süzer (Firari, Şiir), Mustafa Celep (Çıkartma, Şiir), Zafer Acar (Alfabenin Tevhidi, Şiir), Ferhat Kurlu (Biyografisi ve Hat Örnekleri), Fikriye Karaman (Desenler), Şaban Abak (Sezai Karakoç’un bir şiirini çözümleme denemesi), Necîb Mahfûz (Resimdeki Kişi, Öykü), Ali Haydar Haksal (Çıkamayan “Kafhan” ile Meyvesi “Büyük Doğu” Olan “Ağaç”), Can Kartal (“Mümin Alnının Teriyle Ölür”), Martin Heidegger-Hannah Arendt (Necmi Zekâ’nın çevirisiyle yazışmalardan iki örnek), İlhan Asımoğlu (Resim Kuran Cümleyi Kurmak veya “Menekşeli Mektup”), Mustafa Ökkeş Evren (Bereket Duası, Öykü), İsmail Kıllıoğlu (Şiir / Sanat ve Akıl), Âdem Turan (İçi Sevgi Dolu Kese Kâğıdı, Portre Denemesi), Ali Görkem Userin (Necmiye Alpay’ın Çabası, Kitap Eleştirisi), Adalet Ağaoğlu (Açık Mektup)… Dergide K. Eşfak Berki’nin çevirisiyle R. Waldo Emerson, Ali Sözer çevirisiyle Nizar Kabbani’nin şiirleri de dikkat çekiyor. Bir diğer şair, Azerbaycan edebiyatının yenilikçi-çağdaş isimlerinden Rasim Qaraca.
199. sayısı 120 sayfa olarak yayınlanan dergide son sayfa gelecek sayı ile ilgili haberlere ayrılıyor. Çıkacak sayının içeriği hakkındaki bilgilerden ikisi şöyle: Avukat Muhammet Emin Özkan, Kasım’da, Necip Fazıl’la ilgili birkaç hatırasını yayınlayacak. Bu yıl yazarlığının 50. yılı kutlanan Rasim Özdenören’le Ankara’daki evinde yapılmış spontan söyleşi derginin 200. sayısında. Yeni sayısında yazılarına yer verilecek, dergiye katılımı kesinleşmiş imzalardan bazıları ise şöyle: Ali Günvar, Nuri Sağlam, Yılmaz Taşçıoğlu…
Yedi İklim’in bu sayısında oluşturulan kurumsal kimlik, kapak ve sayfa tasarımı formatı, reklam yaratıcıları Cevdet Karal – Mükremin Seçim imzasını taşıyor. Yeni yayın konsepti ve içerik yönetiminde Cevdet Karal editör, Ali Haydar Haksal ise Genel Yayın Yönetmeni olarak görev alıyor. Derginin Ekim sayısında dikkat çeken bazı ilanlar da Yedi İklim’in yeni modelini geliştiren yaratıcı grubun çalışmalarından.
Yedi İklim, senelerdir yazın dünyasında işlerlik taşıyan bir dergi.Israrlı,duyarlıklı, özverili bir çabanın ürünü.Bu çaba adamakıllı bir dergi çıkarabilmenin mali yüküyle birleştiğinde iyice anlam kazanıyor.Ne var ki Dergilerin yaşayabilmelerinin tek koşulu da sağlam ve özverili okuyucu.Beş-on sayı yayınlandıktan sonra kendilerini edebiyatın kalesi zannedip etrafa burun kıvıran,yayınlar bir tarafa; Dergah,Yedi İklim gibi mütevazi,samimi,değer bilir ve köklü yayınları;Türk Edebiyatı,Hece,Varlık vs. gibi artık misyon oluşturmuş dergileri sürekli takip ederek bu çabayı anlamlandırabiliriz.özellikle Aralık’ın internete taşınmasıyla bu gerçek daha iyi farkediliyor.Yaşayan Edebiyat’ın varlığından bahsedebiliyorsak başka çıkar yolun olmadığını da söyleyebiliriz.Tabii artık edebiyat önemliyse.